Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/10738 E. 2019/6659 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/10738
KARAR NO : 2019/6659
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanı birden fazla yerinde kemik kırığı olacak şekilde yaraladıkları olayda, TCK’nin 6/1-f maddesi gereğince silahtan sayılan sopayı kullanmayan sanık …’ın da eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi gereğince iştirak hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden ve yine sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerde sonuç ceza doğru olduğundan tebliğnamenin bu hususlardaki görüşüne iştirak edilmemiştir.
Suç tarihi olan 24.07.2013 yerine 31.07.2013 yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olduğundan ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar …. ve …. müdafii ile sanık …’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin kısmen isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen hakaret ve tehdit suçlarının suç tarihinin 04.08.2013 ve sonrası olduğu, 5271 sayılı CMK’nin 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü dikkate alındığında, suç
tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olmadığı, bu suçla birlikte işlenen TCK’nin 125/1-2. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun da bu nedenle uzlaştırma kapsamında olmadığı ancak 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetildiğinde, her iki suç bakımından katılan ile sanık arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılama devamla hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.