YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9815
KARAR NO : 2018/4518
KARAR TARİHİ : 14.03.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUK : …
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı TCK’nin 86/2, 86/3-a-e maddelerinde düzenlenen kardeşe karşı silahla basit yaralama suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; taraflar arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Suça sürüklenen çocuk hakkında kardeşini bıçakla kasten yaralama suçundan mahkemeye TCK’nin 86/2, 86/3-a,e maddelerinden kamu davasının açıldığı, ayrıca Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan 04.02.2014 tarihli sağlık kurulu raporuna göre, suç tarihinde “tam akıl hastası” olduğundan, hakkında TCK’nin 32/1 ve 57/1. maddesinin uygulanmasının talep edildiği,
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun suçu işlediğinin belirlendiği, ancak alınan rapora göre tam akıl hastası olduğundan TCK’nin 32/1 ve CMK’nin 223/3-a maddesi gereğince “Ceza Verilmesine Yer Olmadığına ve hakkında TCKnin 57/1. maddesi gereğince güvenlik tedbiri uygulanmasına ve yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına” karar verildiği, kararın temyizi üzerine,
Sayın çoğunluk tarafından, bu suçun uzlaşma kapsamında bulunduğu belirtilerek uzlaştırma işleminin yapılması için kararın Bozulduğu,
CMK’nin 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanabilmesi için her şeyden önce suç konusu fiilin “soruşturulabilir” ve “kovuşturulabilir” olması gereklidir.
Fiilin soruşturulabilir ve kovuşturulabilir olmasından maksat, fiilin ceza kovuşturmasına tabi olması, yani muhakeme (dava) şartlarının bulunması gerekir.
Bir filiin soruşturulabilir olması, uzlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için tek başına yeterli değildir. Ayrıca fiilin cezalandırılabilir olması yani failin kusurlu olması gereklidir. Eğer failde kusuru ortadan kaldıran bir neden (failin yaşının küçüklüğü, sağır ve dilsizlik, akıl hastalığı) varsa uzlaştırma uygulanamaz.
Uzlaşma güvenlik tedbirlerinin değil, bir ceza sorumluluğunun alternatifidir. Kişi bir suçu işlemiş bile olsa suç tarihinde akıl hastası ise o kişinin cezai sorumluluğu yoktur. Ceza sorumluluğu olmayan bir kişiye de uzlaştırmanın yapılmaması gerekir. Bu kişilere karşı güvenlik tedbiri uygulanabilir ise de ceza verilemeyeceğinden uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Bu konuda Prof. Dr…. tarafından hazırlanan “Ceza Muhakemesi Hukukunda Uzlaştırma Eğitim Kitabının, 96. Shf.’de “Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu olmadığından veya tam akıl hastalarının isnad yeteneği bulunmadığından, bu kişilere uzlaştırma teklif edilmesi mümkün değildir.” denilmektedir.
Sonuçta uzlaştırma olabilmesi için, sanığın kusur ve ceza ehliyetini ortadan kaldıran akıl hastalığının bulunmaması gereklidir. Tam akıl hastası bir sanığın cezai ehliyeti olmadığından kendisine uzlaştırma teklifi yapılamaz, düşüncesinde olduğumuzdan yerel mahkemenin kararının Onanması gerekirken, uzlaştırmadan bozma kararı veren sayın çoğunluğun görüşüne muhalifiz.