Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/8287 E. 2018/2456 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8287
KARAR NO : 2018/2456
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Sanığın temyiz dilekçesi ekinde sunduğu, …. Devlet Hastanesi’nce düzenlenen 11/09/2014 tarihli sağlık kurulu raporunda “anksiyete ile giden uyum bozukluğu” teşhisi konulduğu ve sosyal desteğin sağlanması için ailesinin yanında kalmasının uygun olduğunun belirtilmiş olması karşısında, sanığın Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’na veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerine sevki ile suç tarihi itibarıyla işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını engelleyen ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltan 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesi kapsamında herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Kabule göre; Adli Tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, katılan …. hakkında düzenlenen adli raporda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak, sanığın cezasında (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
3) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 19/02/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.