Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/6476 E. 2017/14882 K. 20.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6476
KARAR NO : 2017/14882
KARAR TARİHİ : 20.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık … hakkında katılanlar Uğur ve …’ya yönelik, sanıklar Ercan ve Nazim hakkında katılan …’a yönelik kasten basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen adli para cezalarının tür ve miktarına göre, hükümlerin 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün bulunmadığından, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 6217 sayılı Kanun’un 26/1. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanıklar Uğur ve Hakan hakkında katılan …’a yönelik kasten basit yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine ve sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …’nın katılan …’yı hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus sanık … hakkında infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan … vekilinin ve sanık … müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanıklar Bayram, Nazim ve Ercan hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanıklar Bayram, Nazim ve Ercan’ın aşamalarda suçlamayı inkar etmeleri, katılan …’nın kollukta alınan beyanında kendisini ellerinde sopalar bulunan kalabalık bir grubun yaraladığını, ancak bu kişilerin eşgallerini veremeyeceğini ve isimlerini bilmediğini, yargılama aşamasında 28.05.2012 tarihli celsede 10-15 kişinin kendisine sopa ile saldırdığını, 4-5 kişinin kendisine vurduğunu, kafasına vuran kişinin esmer uzun boylu bir şahıs olduğunu, 10.06.2014 tarihli celsede ise sanıklar Bayram, Nazim, Ercan ve Mustafa’ya ait fotoğraflar gösterilip sorulduğunda kafasına vuran şahsın bu şahıslardan biri olup olmadığını bilemediğini, kafasına o anda sopa ile vuran kişinin kim olduğunu görmediğini, ancak …’nın görmüş olabileceğini belirtmesi, …’nın ise 10.06.2014 tarihli celsede katılanın kafasına vuran kişinin sanık … olduğunu belirtmesi ve fotoğraflardan teşhis etmesi, tanıkların katılana kimin vurduğu hususunda bilgi ve görgülerinin bulunmaması ve ayrıca katılanın kalabalık bir grup tarafından kendisine sopalarla saldırıldığını belirtmesine rağmen katılan hakkında düzenlenen geçici ve kati raporlardan başına aldığı darbeden başka vücudunda herhangi başka bir yaralanma tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair ya da sanık …’nın eylemine iştirak ettiklerine dair somut deliller denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
b) Sanıkların katılan …’yı hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladıkları olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanıklar hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyledeğişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.