Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/4787 E. 2018/1456 K. 07.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4787
KARAR NO : 2018/1456
KARAR TARİHİ : 07.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın mağdur …’a karşı eylemi yönünden iddianamedeki sevk maddelerinde 5237 Sayılı TCK’nin 87/1c maddesi yerine 87/1-d belirtilmiş ise de, iddianame anlatımında mağdur …’ın yüzde sabit ize neden olacak derecede yaralandığının belirtilmiş olması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1) Sanığın olay tarihinde, alkollü bir vaziyette sevk ve idaresindeki….plakalı aracı ile seyir halinde iken yolun sağ tarafında bekleme yapmakta olan mağdur …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca arka kısmından çarptığı, çarpmanın etkisi ile … plaka sayılı aracın yolun sağ tarafında park halinde bulunan mağdur …’a ait …. plaka sayılı araca çarparak maddi zarara neden olduğu ayrıca ileri sürüklenen….. plakalı aracın yolun sağ tarafında park halinde bulunan mağdur …….’a ait … plaka sayılı araca çarparak maddi hasara neden olduğu, trafik kazası nedeniyle katılanlar ve mağdurların yaralanmasına yol açtığı olayda, sanığın neticeyi öngörmesine rağmen somut olayda neticenin gerçekleşmeyeceği inancı ile yoluna devam etmesi sonucu katılanlar ve mağdurların yaralandığının anlaşılması karşısında, sanığın öngördüğü neticeyi istememesine rağmen neticenin gerçekleşmesinden dolayı 5237 sayılı TCK’nin 89/4 ve 22/3. maddesi uyarınca bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sorumlu tutulması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin olası kastla işlendiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 5237 sayılı TCK’nin 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak bu suçun şikayete tabi olsun veya olmasın bütün hallerinin 5271 sayılı CMK’nin 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında, sanık ile katılan …, mağdurlar … ve ….’ın soruşturma aşamasında uzlaşmak istediklerini beyan etmeleri karşısında, mahkemece 5271 sayılı CMK’nin uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3)Sanığın, otomobille çarpmak suretiyle katılanların ve mağdurların yaralanmasına sebebiyet vermesine göre, otomobilin 5237 sayılı TCK’nin 6. maddesinin 1/f-4 bendi kapsamına giren silah niteliğinde olduğunun ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenen cezaların 86/3-e maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Sanığın mağdur …’a karşı eyleminde 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 87/3. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl 8 ay hapis cezasından aynı Kanunun 21/2. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken 1 yıl 9 ay 10 gün yerine hesap hatası sonucunda 1 yıl 10 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi,
5)Sanığın mağdur …’ya karşı eyleminde 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 87/1c-d maddeleri gereğince hükmedilen 4 yıl 12 ay hapis cezasından aynı Kanunun 21/2. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken 3 yıl 4 ay yerine hesap hatası sonucunda 2 yıl 16 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
6)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Rize Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/464 Esas, 2006/174 Karar sayılı ilamıyla sanığın 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK’nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.