Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/3495 E. 2017/14734 K. 15.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3495
KARAR NO : 2017/14734
KARAR TARİHİ : 15.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2)Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet, sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık … yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık … müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3)Sanık … hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasından “adli para cezasının süresinde ödememesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına, (ihtarat yapılamadı)” cümlesinin çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.