Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/21077 E. 2018/19347 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/21077
KARAR NO : 2018/19347
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
….Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile sanık … hakkında katılan …’ya karşı mala zarar verme suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bu suç yönünden herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 tarih ve 2015/1-640 Esas – 2015/496 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanık hakkında iddianameyle dava açıldıktan sonra hüküm verilmesinin unutulması durumunda, ortada temyize konu olabilecek bir hüküm bulunmadığından, bu eksikliğin bozmaya konu edilmesi mümkün olmayıp, karara bağlanmayan iddiayla ilgili zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1) Sanıklar Hüseyin Gazi ve Onur hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan sanık … müdafiin 26.12.2014 havale tarihli süre tutum dilekçesi ile sadece “sanık müdafii” sıfatı ile kurulan hükümleri temyiz ettiği halde, 18.07.2017 havale tarihli ayrıntılı temyiz dilekçesinde, “katılan vekili” sıfatı ile de hükümleri temyiz ettiği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.04.2013 tarih ve 2012/3-1520 Esas – 2013/131 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, katılan vekili olarak temyiz dilekçesinin kanuni bir haftalık süreden sonra verildiği ve kanuni süreden sonra verilen dilekçe ile temyizin kapsamının genişletilemeyeceği anlaşılmakla, katılan vekilinin süresinde bulunmayan temyiz isteminin, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,

2) Sanıklar Mustafa ve Muhammed hakkında katılanlar…,…,… a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri; sanık … hakkında katılan …’ye karşı hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü; sanık … hakkında katılanlar …,…,… a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri; sanık … hakkında katılanlara karşı kasten yaralama, hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri; sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve sanık … Şafak hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar …,…,…. müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanıklar…,…,…. müdafiilerinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
3) Sanık … hakkında katılan …’ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü; sanık … … hakkında katılan …’ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar Salim ve Hüseyin Şafak hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık … hakkında 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan verilen hapis cezası yönünden; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de, hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,

4) Sanıklar Hüseyin Gazi ve Onur hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların aynı fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde katılan …’e saldırarak, ellerindeki bıçak ve sopalarla, katılanın yaralanmasına ilişkin düzenlenen adli raporlara göre; yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, yüzünde sabit ize ve hayat fonksiyonlarını hafif 1. derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladıkları olayda, sanıkların eylemi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, meydana gelen ağır neticelerden sanıkların tamamının sorumlu olduğu, bu kapsamda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanıklar hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık … hakkında kurulan hükümde; uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nin 87/1-c yerine TCK’nin 87/1-j maddesi olarak gösterilmesi, sonuca etkili olmayan, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 12.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.