Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2017/1210 E. 2017/13201 K. 19.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1210
KARAR NO : 2017/13201
KARAR TARİHİ : 19.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Denizli Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2012 tarih ve 2009/994 E. 2012/194 K. sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 20/06/2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/02/2014 tarih 2013/473 Esas 2014/36 Karar sayılı ilamıyla TCK’nin 151/1. maddesi gereğince 2,000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 12/02/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla; sanığın denetim süresi içinde işlediği ve ihbara konu 5237 sayılı TCK’nin 151/1. maddesinde tanımlanan mala zarar verme suçunun, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile yeniden düzenlenen uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; söz konusu ilamın akıbetinin mahkemesinden sorularak sonucuna göre, kararın açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Katılan …’in yüzündeki yaralanmasının niteliği hakkında düzenlenen Denizli Devlet Hastanesi’nin 24.08.2009 tarihli geçici raporunda kati raporun plastik cerrahi uzmanı tarafından verileceğinin belirtildiği halde, katılan ile ilgili olarak bu hususta Adli Tıp Şube Müdürlüğünden rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümlerde, Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulu’nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK’nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
4) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas – 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulması kaydıyla 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.