Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2016/18849 E. 2017/13348 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18849
KARAR NO : 2017/13348
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyete, beraatlere dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık … hakkında silahla tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar gören ve 5271 sayılı CMK’nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olduğu belirlenen müşteki …’ın 29/05/2014 tarihli duruşmada şikayetçi olduğunu belirtmesine karşın, CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılmak isteyip istemediği sorulup katılma konusunda bir karar verilmemiş ise de; temyiz dilekçesinin içeriğine göre müştekinin CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanığın, müşteki …’ü basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve hayati tehlike geçirecek nitelikte yaralandığının subuta erdiğinden bahisle hükümde 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen, gerekçede her iki sanığın müsnet suçlardan ayrı ayrı beaatine dair karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması,
Kabule göre;
b) Sanığa 5237 sayılı TCK’nin 86/1 ve 86/3-e maddesi uygulanarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK’nin uyarınca 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırılması ile 2 yıl 12 ay hapis cezasına çıkartılması gerekirken, 3 yıl hapis cezası olarak belirtilmesi suretiyle hesaplama hatası yapılması,
c) Müştekinin hayati tehlike geçirecek şekilde TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan bıçakla yaralayan sanığın TCK’nin 87/1-son maddesi uyarınca cezanın alt sınırı 5 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
d) Tarafların aşamalardaki beyanları ile sanığın da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığını belirtir Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 07/01/2013 gün ve 2012/20444 sayılı adli raporuna göre, karşılıklı kavga şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/10/2002 gün ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümleri uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
e) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Yasanın 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.