Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2016/10097 E. 2017/5213 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10097
KARAR NO : 2017/5213
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar …, … ve … hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yapılan itirazın merci kararı ile reddedilerek usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın temyize konu edilmediği, yine sanıklar … ve … (… oğlu) hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin 02.03.2016 tarihli ek karar ile reddine karar verilerek usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın ek karara yönelik bir temyizin bulunmadığı anlaşılmakla bu hükümler temyiz incelemesi kapsamı dışında bırakılarak ve dosyada müşteki sıfatı da bulunan sanık…’ın temyiz isteminin sanık sıfatı ile yapılmış olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde:
1) Sanık …’nın müşteki …’ı kasten yaralamasına ilişkin olarak müşteki hakkında aldırılan adli raporda sağ gözde dekolman kronik olduğu için görmenin çok artmayacağının anlatılarak operasyon düşünüldüğünün müştekiye bildirildiğinin fakat müştekinin operasyonu kabul etmediğinin ve mevcut bulguların darp olayı ile kuvvetli ilişkili olduğunun bildirilmesi karşısında, müştekinin tüm raporları, tedavi evrakları, film ve grafileri gönderilmek suretiyle en yakın adli tıp şube müdürlüğünden müştekinin gözündeki yaralanmanın niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
2) Taraflar arasında görülmekte olan taşınmaz dava dosyası kapsamında yapılan keşif sırasında meydana gelen karşılıklı kavga olayında, kavganın başlangıcına hangi tarafın haksız hareketinin sebep olduğu hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunması ve olayda tarafsız tanık da bulunmaması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak

şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;
3) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.