YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6508
KARAR NO : 2015/26578
KARAR TARİHİ : 30.09.2015
MAHKEMESİ :. Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının hak yoksunlukları ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK’nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK’nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan TCK’nin 53/3 maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Mağdur …’in yaralanması ile ilgili …Adli Tıp Şubesi’nden alınan 18.04.2011 tarihli raporun (1) nolu bendinde”ilgili tıbbi evrakta kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu belirtildiği, ancak hayati tehlikeye maruz bırakacak bir lezyon tarif edilmediği, kişide tarif edilen sağ frontaldeki çökme kırığının ayrıntılı tarif edilerek frontal sinüs arka duvarında kırık olup olmadığı, beyinde herhangi bir lezyon bulunup bulunmadığı hususunun şahsı olay sonrası tedavi eden hekimden de sorularak düzenlenecek rapor ile varsa diğer tüm tıbbi evrak ve grafilerinin temin edilerek gönderilmesi gerektiği”, (4) nolu bendinde “yüzünde sabit ize veya yüzünün sürekli değişikliğine ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususuna şahsın Şube Müdürlüğümüze gönderilmesi halinde yapılacak muayene sonrası değerlendirileceği” bildirildiği halde belirtilen hususlarda rapor alınmadan yetersiz rapor ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre;
b) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmasının istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
c) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.