Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/546 E. 2015/18804 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/546
KARAR NO : 2015/18804
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Tayin edilen cezaların tür ve miktarına göre sanıklar müdafiinin ve sanık …’ın duruşma isteğinin, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1) Katılan … hakkında … Devlet Hastanesi’nce verilen 10/05/2007 tarihli (saat 00.05) 16481 numaralı geçici adli raporda yüzde sağ şakak üzerinde 1,5 cm’lik kesi olduğu, başın arka kısmında sağ tarafta kulak arkasında saçlı deride aktif kanama izinin olduğu, ileri tetkik ve tedavi için sevk edildiğinin belirtildiği, mahkemesince yüzde sabit iz olarak kabul edilen sol şakakta 5-6 cmlik bir izden bahsedilmediği, ancak … Devlet Hastanesi’nce verilen 13/07/2007 tarihli 677 sayılı raporda geçici raporda belirtilen sağ şakaktaki yaklaşık 1,5 cmlik kesiye ait her hangi bir skar saptanmadığı ancak sol şakak bölgesinde geçici raporda belirtilmeyen yaklaşık 5-6 cmlik iyileşmekte olan skar dokusunun mevcut olduğunun belirtildiği ve aynı hastaneden alınan 21/02/2008 tarihli 151 numaralı raporda da katılanın sol favori çizgisi ön kısmından başlayıp aşağıya doğru oblig uzanan 5 cmlik lineer kesi olduğunun, bu durumun yüzde sabit iz niteliğinde olduğunun belirtildiği ve mahkemenin de bu raporu hükme esas aldığı görülmekle, geçici raporda belirtilmeyen sol şakaktaki yara izinin olay esnasında olup olmadığı, olay esnasında olmuş ise geçici raporda belirtilmeme sebebinin araştırılması ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Olay yerini gösteren CD’lerin, mahkeme hakimi ve Cumhuriyet savcısı tarafından izlendiğini gösteren 18/03/2008 tarihli tutanakta, sadece bu CD’lerin izlendiğinin tutanak altına alındığı ancak CD’lerde olaya ilişkin delil olabilecek nasıl görüntüler olduğunun tutanak altına alınmadığı, bu hususta jandarma tarafından tutulan tutanakla yetinildiği görülmekle, olay yerini gösteren CD’lerin duruşmada bizzat mahkeme hakimi tarafından izlenmesi ve özellikle iddia edilen kolonya şişesi ile vurma anının olup olmadığının tespit edilerek tutanak altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Kabule göre;
a) Sanıklar müdafiinin ve sanık …’ın temyiz dilekçelerinin ekinde bulunan katılana ait fotoğraflarda yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirtilen izin olmadığı iddia edilmekle, katılanın yüzünde sabit iz olup olmadığı hususunda tereddütlerin giderilmesi amacıyla katılanın tüm adli raporları ile birlikte Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne sevk edilerek adli raporunun aldırılması lüzumu,
b) TCK’nin 86/1,3-e, 87/1-c-son maddeleri uyarınca sanık …’ın cezasının 5 yıldan az olamayacağı cihetle CMK’nin 196/2 maddesi uyarınca sanığın Yargıtay bozma ilamından sonraki sorgusunun istinabe suretiyle yapılamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 03/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.