Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/4447 E. 2015/22623 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4447
KARAR NO : 2015/22623
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

Tebliğname No : 3 – 2014/241336
MAHKEMESİ : Gaziantep(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2014
NUMARASI : 2014/151 (E) ve 2014/199 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinden önce usulüne uygun şekilde sorgusunun yapılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, duruşma açıldıktan sonra sanığın duruşmadan haberdar edilerek, sanığa kendisini savunma imkanı tanınmasının yeterli olduğu, mahkemece, sanığa, gelmediği takdirde yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içerir duruşma gününü bildirir çağrı kağıdının tebliğ edildiği ve kendisini savunma imkanı tanındığı anlaşılmakla, yapılan tebliğe rağmen duruşmaya gelmeyen sanığın yokluğunda hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesine aykırı davranılması aleyhe temyiz olmadığından, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 08.07.2009 yerine 10.07.2009 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının hak yoksunlukları ile ilgili kısmının karar metninden çıkarılarak yerine “Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinin a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan ise 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.