Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/4237 E. 2015/7331 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4237
KARAR NO : 2015/7331
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

Kasten yaralama suçundan sanık…’in 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair… Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2008 tarihli ve 2005/1894 esas, 2008/671 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden faydalanma talebinin kabulü ile hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 28/11/2014 tarihine kadar olan kısımını denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair… İnfaz Hakimliğinin 04/08/2014 tarihli ve 2014/1109 esas, 2014/1125 sayılı kararını müteakip, hükümlünün hırsızlık suçundan … Sulh Ceza Hakimliğinin 11/09/2014 tarihli ve 2014/46 sorgu sayılı kararıyla tutuklanması nedeniyle, tutukluluğunun sona erdiği 16/10/2014 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamadığından bahisle hükümlü şartla tahliye tarihinin 01/01/2015 tarihi olarak belirlenmesine yönelik talebin reddine ilişkin … İnfaz Hakimliğinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/874 esas, 2014/929 sayılı kararma yönelik itirazın reddine dair … Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2014 tarihli ve 2014/1260 değişik iş sayılı kararına karşı … Bakanlığı’nın 09.01.2015 tarih ve 2014/536 – 1493 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27.01.2015 tarih ve 2015/17369 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; her ne kada… İnfaz Hakimliğince hükümlü hakkındaki talebin kabulü durumunda hükümlünün tutuklulukta geçirdiği süreleri mahsup edilmiş sayılacağı, bu hususun hükümlü hakkında düzenlenecek yeni bir denetim planı ile çözülebileceğinden bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hakimi tarafından karar verilebilir. Şeklindeki 105/A-l. maddesi, denetimli serbestlik tedbirinin sona ermesini düzenleyen aynı Kanun’un “Hükümlünün; a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi, b)Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki
uyan ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi, c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi; halinde denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hakimi tarafından karar verilir.” şeklinde 105/A-2-6. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreçler, hükmolunan hapis cezasından indirilir.
Adli para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.” şeklindeki 63. maddesi birlikte nazara alındığında, somut olayda hükümlü hakkında devam eden denetimli serbestlik tedbirinin, hakkındaki bir soruşturma kapsamında tutuklanmasından ötürü kesintiye uğradığı, tutukluluk halinde tedbirin devam ettiğinin, denetimli serbestlik tedbirinin niteliği itibariyle kabul edilemeyeceği, tutukluluk koruma tedbirinin denetimli serbestlik tedbirini sonlandırmayacağı, hükümlünün tutuklulukta geçirdiği sürelerin de tutuklandığı suç kapsamında hükmolunacak cezadan mahsup edileceği hususları karşısında, infaz hakimliğince, denetimli serbestlik tedbiri kaldığı yerden devam eden hükümlü hakkında tutuklulukta kaldığı sürelerin hükümlünün şartla tahliye tarihine eklenerek, yeni bir şartla tahliye tarihi belirlenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, reddine karar verilen talebe yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, talebin niteliğine göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı Kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümüne İlişkin Ortak Hükümler” kısmı ile Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın incelenmek üzere ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.