Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/32369 E. 2015/35390 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/32369
KARAR NO : 2015/35390
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/313988

Kasten yaralama suçundan sanık A.. T..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2,29/1, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 yeni Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince sanık hakkmdaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair, Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/07/2013 tarihli ve 2012/1962 esas, 2013/800 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen 1.500,00 yeni Türk lirası adlî para cezalarına ilişkin hükmün açıklanmasına dair Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/886 esas, 2015/98 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 08.09.2015 tarih ve 2015/18425 – 59032 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.10.2015 tarih ve 2015/313988 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Sanık hakkında gıyapta verilen Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/07/2013 tarihli ve 2012/1962 esas, 2013/800 tarihli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre adresine tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmış ise de, tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yer alan, ” (1) Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, sanığın adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine anılan Kanun’un 21. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği cihetle yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve kararın kesinleşmemiş olduğu düşünülerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenleme karşısında, Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/07/2013 tarihli ve 2012/1962 esas, 2013/800 sayılı kararının kesinleşmemiş olduğu anlaşılmakla, yasal koşulların oluşmadığı gözetilmeksizin sanık hakkında verilen hükmün
açıklanmasına karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli ve 2014/886 esas, 2015/98 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.