Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/20743 E. 2016/2635 K. 09.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20743
KARAR NO : 2016/2635
KARAR TARİHİ : 09.02.2016

Gereği görüşülüp düşünüldü.
1) Sanık … müşteki …’e yönelik kasten yaralama eylemi sebebiyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas – 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık … müşteki …’e yönelik kasten yaralama eylemi ile müşteki …’e yönelik silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Müştekinin yaralanmasına ilişkin İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 28.07.2013 tarih ve 54… sayılı ve İstanbul Hospital Hastanesi’nin 28.07.2013 tarih ve 5… sayılı raporlarında; batın göbek altı karın alt bölgede 3-4 cm derin kesi batına nafiz şekilde görüldüğü, sol omuz klavikula altı ön bölgede 5-2 cm kesi, sol kulak bölgesinde kesi olduğu, sol avrikula üst kısımda yüzeyel kesi, sol infra klavikular bölgede 1 cm delici kesici aletle yaralanma, umblikus 3 cm inferiorda yaklaşık 5cm omentum ve ince barsakları göründüğü, batına nafiz delici kesici aletle yaralanma saptandığı, hastanın acilen ameliyata alındığı” kayıtlı olup, hükme esas alınan Küçükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce düzenlenmiş 12/09/2013 tarih ve 2013/7… sayılı raporda; “mağdurun yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu” belirtilmiş ise de, anılan raporda mağdurda kaç adet bıçak yarası olduğu ve her bir yaranın yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığı hususunda bir açıklama bulunmadığı görülmekle, tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafileri ile mağdurun ilgili Adli Tıp Kurumuna gönderilip, mağdurda kaç adet bıçak yarası olduğu ve her bir yaranın yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığını da belirtir mağdurun yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanık … hakkında silahla tehdit suçundan kurulun mahkumiyet hükmünde; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının temyiz denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması, Yargıtay’ın temyiz işlemini yerine getirebilmesi için de, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça gözetilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan sanığın mahkumiyetine ilişkin olarak gerekçesiz hüküm kurulması,
c) Kabule göre, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas – 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tehdit suçu yönünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.