Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/18396 E. 2015/36515 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/18396
KARAR NO : 2015/36515
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2014/4537
MAHKEMESİ : Ferizli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2012/29 (E) ve 2013/65 (K)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık Alev hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,
a) Mağdur Hüseyin hakkında Sakarya L tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tabibince olay tarihinde düzenlenen 27/01/2011 tarihli raporda; “alında kaşların arasında sıyrık, sağ göz altında hafif ekimoz, sağ el V. parmakta ağrı, sırtın orta hattında ağrısı mevcut, sağ eldeki kesisinin sütüre edildiği” belirtilmesine rağmen, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 02/08/2011 tarih ve 1013 sayılı adli raporunda; “07/03/2011 tarihli olay sonucu sağ lomberde 3 cm lik yaklaşık 2 cm derinlikte, sol karın üst kadranda 1 cm genişlikte yaklaşık 1 cm derinlikte delici kesici alet yaralanması, sol midklavikuler çizgiyle 3. interkostal aralık birleşiminde 1 cm lik yüzeyel delici kesici alet yaralanması, sol dirsek ve 3 kolda birer adet 1 cm genişliğinde yüzeyel delici kesici alet yaralanması olduğunun anlaşıldığı, mevcut belgelere göre yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği” şeklinde tespit içerdiği, bu haliyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin adli raporuna dayanak aldığı raporun, mağdurun olay tarihli yaralanmasından sonraki bir tarihte tanzim edilmiş olduğu, dayanak bu raporun mağdurun bir başka olay nedeniyle yaralanmasına ilişkin olarak tanzim edilip edilmediği hususunda yeterince araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafilerin ilgili Adli Tıp Kurumuna gönderilip, yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanık Alev’in mağdur Hüseyin’e kendisini korumak için yumruklarıyla müdahale ettiğine ilişin savunmada bulunduğu, mağdur Hüseyin’in kafasına vurulmasından sonra baygınlık geçirdiği için sonrasında olan olayları hatırlamadığını beyan ettiği,temyiz dışı sanıklar Yunus ve Bilal’in soruşturma aşamasında, sanık Alev’in mağdura yumrukla vurduğunu beyan ettikleri, tanıklardan H. C.’un sanık Hüseyin’in elinde kırık bardak gördüğünü, başka kimsede kesici alet görmediğini beyan ettiği, mahkemece mağdur Hüseyin hakkında tanzim edilen çelişkili raporda yer alan yaralanmaların şekli ve cinsi dikkate alınarak sanık Alev hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/3-e maddesinin uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, mağdurdaki yaralanmanın niteliği konusunda kati rapor alındıktan sonra sanık hakkında TCK’nin 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yada davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) Sanığın adli sicil kaydından, tekerrüre esas alınan Hendek Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06.03.2006 tarihinde kesinleşmiş, 27.10.2005 tarih ve 2005/243 esas – 2005/382 karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanunun 13/1, 765 sayılı TCK’nin 59 ve 72 maddeleri ile 647 sayılı Kanunun 4. ve 6. maddesi uyarınca erteli 975,00 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü verilmesinden sonra, sanığın 765 sayılı TCK’nin 95/2. maddesi gereğince karar tarihinden itibaren beş yıllık deneme süresi içerisinde 08/11/2009 tarihinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03/10/2012 tarihinde kesinleşmiş, 03/06/2010 tarih ve 2010/54 esas – 2010/145 karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53 ve 63 maddeleri uyarınca 6 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, mahkemesinden sanığın tekerrüre esas alınan erteli ilamının akibeti sorularak, hükmün aynen infazına karar verilip verilmediği, verilmiş ise ilamın onaylı sureti ile, varsa yerine getirilmesine dair belgeler getirtildikten sonra, sanık hakkında TCK’nin 58/6. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılmaksızın, sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin karar verilmesi,
d) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış
hakkının saklı tutulmasına,
2) Sanık Hüseyin hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
a) Mağdur Anıl hakkında Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi genel cerrahi uzmanı tarafından henüz olay tarihinden itibaren 6 ay geçmeksizin tanzim edilen 14/03/2011 tarihli raporda; “yüz sol yanak ve sol boyunda kesici alet yaralanmasına ait 15 cm skar dokusu mevcut olduğu, bu durumun kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu” belirtilmiş, ancak mağdurun yüzünde ve boynunda yer alan yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı yönünde bir belirleme yapılmadığı anlaşıldığından, tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafileri ile mağdurun ilgili Adli Tıp Kurumuna gönderilip, yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanık Hüseyin hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12/03/2008 tarihinde yerine getirilmiş, 02/06/2005 ek karar tarihli ve 2004/9 E. -2004/69 K. Sayılı 5237 Sayılı Kanunun 149/1, 150/2, 62, 63 ve 53 maddeleri gereğince hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra kesinleştiği için tekerrüre esas alınamayacak olan Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26/12/2012 tarihinde kesinleşmiş, 19/01/2010 tarih ve 2009/649 Esas – 2010/42 Karar sayılı 5237 sayılı Kanunun 265/1, 62/1, 50/1-A, 52/2. 52/4 ve 63/1 maddeleri gereğince hükmolunan 9000,00 TL adli para cezasının tekerrüre esas alınması,
c) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.