Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/18395 E. 2015/36527 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/18395
KARAR NO : 2015/36527
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2013/399364
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/688 (E) ve 2013/904 (K)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan sanıklar Adem ve İsmail müdafiinin, sanık sıfatıyla temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanıklar Adem ile İsmail haklarında kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı CMK’nin 231/12. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna gidilebilecek olup 5271 Sayılı CMK’nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanıklar müdafinin temyiz istemi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine,
2-) Sanık Fethi hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık Fethi’nin, mağdur Abdurrahman ile kardeşi sanıklar Adem ve Bozan arasında yaşanılan ilk kavganın sonrasında, mağdur Abdurrahman’ın çağırması üzerine olay yerine gelen diğer mağdurlar Ramazan ve Mehmet ile mağdur Abdurrahman arasında yeniden başlayan karşılıklı kavga sırasında mağdurları yaraladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b) Sanık Fethi’nin mağdur Abdurrahman’ı kasten yaralaması eylemi ile ilgili olarak, dosyada mevcut Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nin kardiyoloji uzmanınca tanzim edilmiş 26/08/2011 tarihli raporuna göre mağdur Abdurrahman’da meydana gelen yaralanma nedeniyle “sol gözünde akut travmatik üveit tanılı görme bozukluğu” teşhisi konulmasına rağmen, mağdurdaki yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına yada yitirilmesine neden olup olmadığı açısından, tüm tedavi evrakları ve varsa grafileri ile mağdurun adli tıp kuruma gönderilerek kesin adli raporu aldırılmaksızın, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
3) Sanık Bozan hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanığın adli sicil kaydında yer alan suç tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, yargılama konusu suçla ilgili kurulacak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına engel teşkil etmemesine, mağdurların şikayetçi olmamalarına ve zarar talepleri bulunmamasına rağmen, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesine uygun şekilde objektif ve subjektif koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ayrı ayrı değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında koşulları oluşmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Sanık Bozan’ın mağdur Abdurrahman’ı kasten yaralaması eylemi ile ilgili olarak, dosyada mevcut Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesinin 26/08/2011 tarihli raporuna göre mağdur Abdurrahman’da meydana gelen yaralanma nedeniyle “sol gözünde akut travmatik üveit tanılı görme bozukluğu” teşhisi konulmasına rağmen, mağdurdaki yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına yada yitirilmesine neden olup olmadığı açısından, tüm tedavi evrakları ve varsa grafileri ile mağdurun adli tıp kuruma gönderilerek kesin adli raporu aldırılmaksızın, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.