Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/14890 E. 2015/30471 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14890
KARAR NO : 2015/30471
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Hükümden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nin 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, TCK’nin 7. maddesi gereğince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulup sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Sanık ile katılan arasında alacak verecek meseledinden kaynaklı husumetin bulunması, olay günü yaşanan tartışmanın kavgaya dönüşmesi ve sanığın savunmasında katılanın kendisine hakaret ettğini beyan etmesi karşısında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238-367 sayılı kararı uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Katılanın beyanlarında sanığın kendisine 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f maddesine silahtan sayılan sopa ile vurduğunu beyan etmesi karşısında sanık hakkında hükmolunan cezada TCK’nin 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
4) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik ve Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinin 4. 5. ve 6. fıkralarına göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkûmiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde denetimli serbestlik süresine hükmedilmesi,
 Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,  hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca CMUK’un 326/son maddesince sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak isteme aykırı BOZULMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.