Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/14326 E. 2015/34914 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14326
KARAR NO : 2015/34914
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2013/127755
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/601 (E) ve 2012/1355 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık T.. K.. hakkında, katılanlar L.. K.. ve S.. T..’e karşı, sanık T.. K.. hakkında katılan L.. K..’e karşı, sanık İ.. Ö.. hakkında katılan S.. T..’e karşı zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle basit kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik itirazlarla ilgili olarak itiraz merciince karar verildiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar temyiz incelemesi dışında bırakılmış, temyiz incelemesi sanık S.. D.. hakkında katılanlar L.. K.. ve S.. T..’e karşı zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle basit kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri, sanık S.. D.. hakkında katılanlar L.. K.. ve S.. T..’e karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükümleri, sanık T.. K.. hakkında katılanlar L.. K.., S.. T.. ve B.. C..’a karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükümleri, sanık T.. K.. hakkında katılan S.. T..’e karşı zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle basit kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmü ve sanık İ.. Ö.. hakkında katılan S.. T..’e karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Katılanlar vekilinin, sanık S.. D.. hakkında katılanlar L.. K.. ve S.. T..’e karşı zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle basit kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerini suç vasfına yönelik temyiz etmesi nedeniyle anılan hükümlerin temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.05.2012 tarih ve 2012/16401 sayılı iddianamesiyle; katılanlar L.. K..’in kendi aracında diğer katılan Serhat ile birlikte oturduğu, katılan Bircan’ın ise katılanların aracının yanında park ettiği kendi aracında oturduğu sırada, devriye görevi yapan polis memurları sanıklar T.. K.. ve Serhat Doğan’ın, daha önceden şüpheli olarak anons edilen katılan L.. K..’in aracını park halinde gördüklerinde kontrol için aracın yanına gittikleri, katılanlardan kimlik sordukları, daha sonra araçta arama yapmak istediklerini söyledikleri, katılanların ise buna karşı çıkması nedeniyle aralarında tartışma çıktığı, olay mahalline diğer sanık T.. K..’un takviye olarak geldiği, katılanlar Levent ve Serhat’ın zor kullanılmak suretiyle etkisiz hale getirilerek, akabinde katılanların B.. Polis Merkezi Amirliğine götürüldükleri, burada polis merkezine diğer sanık İ.. Ö..’ün de geldiği, gerek olay mahallinde gerekse etkisiz hale getirildikten sonra getirildikleri polis merkezinde sanıklar T.. K.., T.. K.. ve S.. D..’ın katılanlar Levent ve Serhat’ı zor kullanma yetkisi dışında kasten yaraladıkları, sanıklar T.. K.. ve S.. D..’ın sinkaflı sözlerle hakaret ettikleri, sanık İ.. Ö..’ün de polis merkezinde S.. T..’e hakaret ederek S.. T..’ü kasten yaraladığı, sanık T.. K..’nın katılan B.. C..’a sinkaflı sözlerle hakaret ederek ifadesini imzalamasını söylediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, iddianame anlatımına, katılanlar L.. K.. ve S.. T.. hakkında düzenlenen adli raporlarda her iki katılanın da vücudunda çok sayıda yaralanma bulgusunun olmasına, katılanların yaralama ve hakaret eylemlerinin olay yerinde ve polis merkezinde gerçekleştiğini iddia etmelerine ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklara isnat edilen hakaret ve zor kullanma yetkisini aşmak suretiyle basit kasten yaralama eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nin 94. maddesindeki işkence suçunu oluşturma ihtimali bulunduğundan, davalara bakma, delilleri takdir etme ve sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi için dosyanın görevsizlik kararı verilerek Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.