Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/13956 E. 2015/34196 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13956
KARAR NO : 2015/34196
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2013/340628
MAHKEMESİ : İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2011/513 (E) ve 2013/831 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Mağdur İ.. G..’ın soruşturma aşamasında alınan beyanlarında, olay günü hakkındaki hüküm temyiz incelemesine konu olmayan sanık M.. A..’nın asker eğlencesine daveti üzerine olay yerine gittiğini, sanıkların kendisini karşılamak için aracının yanına geldiklerini, araçtan inmek için kapıyı açtığında bir el patlama sesi duyduğunu ve sol ayağında yanma hissettiğini, yaralandığını anlayınca sanıkların araca binerek kendisini hastaneye götürdüklerini, sanıklarla husumetli olmadığını, ateş edeni görmediğini, araç içinden mi yoksa dışından mı ateş edildiğini olayın şoku ile fark edemediğini ve kimseden şikayetçi olmadığını beyan ettiği, sanığın da aşamalarda alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği ve mağdurun beyanına benzer şekilde anlatımda bulunduğu, müsnet yaralama suçunun, sanık tarafından işlendiğine dair başkaca bir delil de bulunmadığı anlaşılmakla, olayın tek tanığı konumundaki mağdurun kovuşturma evresinde tanık sıfatıyla dinlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla 1/2 oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (3.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında 1/2 oranında artırım yapılması,
3) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapıldığında, sonuç cezanın “1 yıl 15 ay” hapis cezası yerine “2 yıl 3 ay” olarak hatalı hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
4) Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık M.. A..’ya da sirayet etmesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.