Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/11808 E. 2015/34910 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11808
KARAR NO : 2015/34910
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 3 – 2013/294762
MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2013/195 (E) ve 2013/556 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık hakkında, hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında tayin olunan cezanın, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Sanık hakkında, tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müştekinin aşamalardaki anlatımlarına, 17.11.2012 tarihli mesaj tespit tutanağı içeriğine, mahkemece sanığa 20.06.2013 tarihli celsede, 17.11.2012 tarihli tehdit mesajları içeren mesaj tespit tutanağı okunduğunda sanığın söz konusu mesajları yazdığını kabul ederek atılı tehdit suçunu işlediğini ikrar etmesine ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
3) Sanık hakkında, müşteki Serap’ı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrollerde sanık hakkında müştekiye yönelik 28.07.2012 tarihli kasten yaralama suçundan Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2014 tarih ve 2012/1219 esas-2014/397 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla, söz konusu kamu davası ile yargılamaya konu kamu davası arasında delillerin birlikte değerlendirilmesini gerektirecek derecede bağlantı bulunmadığından tebliğnamedeki bu yönde bildirilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanığın atılı suçu işlemediğini savunup, müştekinin burnundaki kırığın önceden olduğunu savunması, müştekinin 07.05.2013 tarihli celsede burnunda iki kez kırık olduğunu, buna ilişkin farklı zamanlarda rapor aldığını beyan etmesi, tanık A.. C..’un olay tarihinde R…. bölümünde arkadaşları H..A.. M..C.. ve A.. B…ı isimli şahıslar ve müşteki ile beraber eğlendiklerini, sanığın yanlarında olmadığını ve herhangi bir kavga olayı olmadığını beyan etmesi karşısında, tanık A.. C..’un beyanlarında geçen H..A.., M.. C.. ve A.. B..isimli kişiler tanık olarak dinlenilerek, yine müştekinin Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 17.11.2012 tarihinde çekildiği bildirilen nazal grafisinin bulunduğu CD ile aynı tarihte yapılan tıbbi müdahaleye ilişkin evrakının yeniden Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, kurumlarınca düzenlenen 21.03.2013 tarihli raporda bahsedilen kırığın 17.11.2012 tarihi ile uyumlu olup olmadığı hususunda ek rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.