Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2015/11550 E. 2015/31654 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11550
KARAR NO : 2015/31654
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/129110
MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/252 (E) ve 2014/108 (K)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü.
1) Sanıklar Emrah ve Metin hakkında müşteki Halef’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmlerinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyları üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyları dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacaklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Emrah müdafii ile sanık Metin müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının B bölümündeki hak yoksunlukları ile ilgili 7. paragrafının karar metninden çıkarılarak yerine “Sanıkların 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinin a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan mahkûm oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan ise 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanıklar Emrah ve Metin hakkında müşteki Hamza’yı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile, suça sürüklenen çocuk Rıdvan hakkında müşteki Halef ile müşteki Hamza’yı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Lehe hükümlerin uygulanmasını talep eden sanıklar Emrah ve Metin hakkında, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
b) Adli sicil kaydı bulunmayan suça sürüklenen çocuk Rıdvan hakkında, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesine uygun şekilde objektif ve subjektif koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ayrı ayrı değerlendirilip, sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceği değerlendirilmeksizin, yasada yer almayan gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c) 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesine göre, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri gözönünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının en az yirmi en fazla yüz Türk lirası karşılığı belirleneceği, sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun kimlik tespitinde meslekleri ve gelirleri hakkında bir bilgi yer almadığı, sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmadığı, sanıklar Emrah ve Metin’in kolluk ifadeleri sırasında işçi olduklarına ilişkin tespitin bulunması karşısında; sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin gün para cezasının 30 TL.’den hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Emrah müdafii ile sanık Metin müdafii ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
3) Suça sürüklenen çocuk Rıdvan hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) 6136 sayılı Kanunun 15/4. maddesinde yer alan ceza miktarının “3 aya kadar hapis veya adli para cezası olması” ve 5237 sayılı TCK’nin 61/9. maddesinde yer alan “adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz” şeklindeki düzenleme karşısında, bu suç bakımından adli para cezası tercih edilmesi durumunda ceza üst sınırdan belirlense dahi en fazla 3 ay karşılığı 90 gün adli para cezası verilebileceği gözetilmeden, 180 gün adli para cezası üzerinden hesaplanması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre,
b) Suça sürüklenen çocuk hakkında hakkında 6136 Sayılı Kanunun 15/4 maddesi uyarınca verilen 180 gün adli para cezasının, hesaplama hatası sonucunda 5237 sayılı TCK’nin 31/1 maddesi uyarınca (1/3) oranında indirilmesi sonucunda 120 gün adli para cezası ile cezalandırılma yerine 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirilmesi ile 100 gün adli para cezası ile cezalandırılması yerine 125 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nin 52/2 maddesi uyarınca günlüğü 30 TL’den 3000,00- TL adli para cezası ile cezalandırılması yerine 3750,00- TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayini,
c) Adli sicil kaydı bulunmayan suça sürüklenen çocuk Rıdvan hakkında, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesine uygun şekilde objektif ve subjektif koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ayrı ayrı değerlendirilip, sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceği değerlendirilmeksizin, yasada yer almayan gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
d) 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesine göre, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri gözönünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının en az yirmi en fazla yüz Türk lirası karşılığı belirleneceği, suça sürüklenen çocuğun kimlik tespitinde mesleği ve geliri hakkında bir bilgi yer almadığı, sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmadığı halde suça sürüklenen çocuk hakkındaki yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin gün para cezasının 30 TL.’den hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.