Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2014/39022 E. 2015/3090 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/39022
KARAR NO : 2015/3090
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/336682
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2013
NUMARASI : 2012/685 (E) ve 2013/205 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık U.. K..’un tanık N.. Ş..’ı kayınbiraderi ile evlendirmeyi düşündüğü, katılan A.. M..’in C. B. Caddesi H. İş Merkezinde çay ocağını çalıştırdığı, tanık Nuray’ın aynı iş merkezinde motorsiklet tamirhanesinde çalıştığı, katılanın tamirhaneye boş çay bardakları almaya geldiği sırada, katılanın tanık Nuray’a tacizde bulunması üzerine tamirhaneye malzeme getiren sanığın Nuray’ın moralinin bozuk olduğunu görmesi üzerine nedenini sorduğu, katılan Abdullah’ın N.. Ş..’a taciz fiilini öğrenen sanığın, katılanın işlettiği çay ocağına giderek, ruhsatsız tabanca ile 3-4 metre mesafeden hedef gözetmek suretiyle sol alt kadran inguinal bölgeye ateş ettiği ve bu merminin sağ glutea saat 9 hizasında anüsten 15 cm lateralden çıktığı, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’nun 05/12/2008 tarihli raporunda belirtildiği gibi; rektum, anal sfinkter ve vena femoralis lezyonlarına ve ramus pubiste açık kırığa neden olacak şekilde yaralamasının, katılanın organlarından birinin işlevinin yitirilmesi, yaşamını tehlikeye soktuğu ve vücudundaki kemik kırıklarının orta (3) derece etkileyecek nitelikte olduğu anlaşılmakla, sanığın tabanca ile yakın mesafeden ateş ettiği de dikkate alınarak, hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkemenin sanığın yere ateş etmesi sonucu seken kurşunla katılanın yaralandığına dair oluşa uygun olmayan kabule göre kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre;
2)Sanıktan gelen haksız hareketler dikkate alındığında, sanığın arkadaşı olan Nuray’a tacizde bulunmaktan ibaret olmasına göre, sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uygulanırken asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden 1/2 oranında haksız tahrik indirimi yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.01.2015 gününde üye Osman Atalay’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Sanık Uğur’un kayınbiraderi ile tanık Nuray’ı evlendirmeyi düşündüğü, olay günü çay ocağı işleten katılan Abdullah’ın tanık Nuray’a sözle tacizde bulunduğunu öğrenmesi üzerine; katılan Abdullah ile konuşmak için onun iş yerine gittiği, bu durumu sorduğu, aralarında tartışma çıktığı, sanık Uğur’un tabanca ile sandalyede oturmakta olan katılan Abdullah’ın kasığına doğru bir el ateş ettiği daha sonra olay yerinden kaçtığı, katılanın anal bölgesinden yaralandığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas kurulundan alınan rapora göre kişinin hayati tehlike geçirilmesine sebep olduğu, vücutta (3) derece kemik kırığı olacak ve kolostomi torbası taşıyacak olması nedeniyle organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaraladığı,
Olayda sanık ile katılan arasında önceye dayalı bir husumet bulunmaması, aralarındaki mesafe çok yakın olmasına rağmen, katılanın kafasına veya kalbine ateş etme imkanı varken, sandalyede oturan katılanın ayaklarına doğru kasığına ateş ettiği, sanığın eylemine devam etme, birden fazla ateş etme imkanı varken sadece 1 el ateş edip, olay yerinden ayrılması, sanığın ateş ettiği bölge ve yaralanmanın niteliği dikkate alındığında, olayın adam öldürmeye teşebbüs değil, silahla kasten uzuv tatili olacak şekilde nitelikli yaralanma suçu olduğu, katılandaki yaralanma dikkate alındığında asgari hadden uzaklaşılarak karar verilmesi gerektiği, mahkemenin olay konusudaki nitelendirmesinin ve asgari hadden uzaklaşılarak karar verilmesinin doğru olduğu, ancak; katılan tarafın bizzat sanığa yönelik veya sanığın birinci derece yakınına yönelik haksız bir eylemi olmadığından, olayda TCK’nin 29. maddesi gereği haksız tahrikden asgari hadden (1/4 oranında) indirim yapılması gerekirken (1/2 oranında) fazla indirim yapılmasının doğru olmadığı,
Yukarıda açıklandığı şekilde, olay kasten silahla nitelikli yaralanma suçu olduğu nedenle, öldürmeye teşebbüs olduğu konusundaki çoğunluk görüşüne muhalifim. Ancak, haksız tahrik konusunda kararın bozulması gerektiği görüşündeyim.