YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/27000
KARAR NO : 2015/837
KARAR TARİHİ : 14.01.2015
Tebliğname No : 3 – 2013/132845
MAHKEMESİ : Milas(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2007/1416 (E) ve 2008/1346 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın kardeşi olan mağdura sopa ile vurduğuna ilişkin ikrarı, katılan ve tanık beyanları ile doktor raporunda tanımlanan yaralanmaların niteliği dikkate alınarak, sanığın kardeşine karşı kasten yaralama eylemini TCK’nin 6/1-f-4 maddesi uyarınca silahtan sayılan sopa ile gerçekleştirdiği anlaşılmakla, aynı olayda birden fazla nitelikli halin birleşmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, CMK’nin 231/11. maddesinde tanımlanan hükme uymayacak biçimde yazılı şekilde uygulama yapılarak, açıklanan hükmün, açıklanması geri bırakılan hükümden farklı bir ceza ve uygulamayı içermemesi gerektiği gözetilmeden, açıklanması geri bırakılan ilk hükümde hapis cezasına hükmedilmişken, açıklanan hükümde adli parası cezasına hükmedilmesi,
3) Sanık hakkında TCK’nin 86/2. maddesinde belirtilen seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edildiğinden, bu cezanın TCK’nin 50/2. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4) TCK’nin 50/1-a. maddesi gereğince hapis cezasından adli para cezasına çevrilen cezanın, gün karşılığı paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nin 52/2. maddesinin hükme yazılmaması,
5) TCK’nin 50/6. maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 Sayılı Kanunun 106/3. maddesi ile uygulama yapılacağı, seçenek tedbirlerin yasal süresi içerisinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK’nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hapis cezasına çevrileceği gözetilmeden, hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığa TCK’nin 50/6. maddesine göre ihtarat yapılarak infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
6) 6352 sayılı kanunun 100. maddesi değişik 5271 sayılı CMK’nin 324/4. maddesi ek cümlesinin “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” hükmüne rağmen, terkin tutarı olan 20 TL’nin altındaki yargılama giderinin sanığa yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.