Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2012/36182 E. 2012/44550 K. 19.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/36182
KARAR NO : 2012/44550
KARAR TARİHİ : 19.12.2012

T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi

Kendi eylemi sonucu yaralama suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/06/2012 tarihli ve 2012/50374 soruşturma, 2012/24237 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/08/2012 tarihli ve 2012/1942 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 19.10.2012 tarih ve 2012/16099-59761 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.11.2012 tarih ve 2012/276824 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki …’nin 16/05/2012 tarihinde … Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu ifadesinde şüpheli … hırsızlık amacıyla işyerindeki çatıya tırmandığını ve buradan düşerek yaralandığını, …’nın ona yardım ettiğini iddia etmesi karşısında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca bu konuda herhangi bir soruşturma yapılmaksızın sadece …’ın yaralanma eyleminden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/1 1/2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini hiç yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda anlatılan olayın niteliğine,sevk maddelerine,kurulan hükme,talebin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14.maddesine göre,kanun yararına bozma talebini inceleme görevi Yargıtay 12. Ceza Dairesine ait olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.