YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/32101
KARAR NO : 2012/43767
KARAR TARİHİ : 17.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/01/2007 tarih ve 3 – 9 Esas 2007/18 Kararında da belirtildiği üzere; Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nin 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak yasa yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; dosya kapsamına göre, incelemeye konu hükümde, kanun yoluna başvuru şeklinin belirtilmemiş olması, böylelikle, hükmün sanığa usulüne uygun olarak bildirilmemiş olmaması nedeniyle, bir haftalık süreden sonra yapılan temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, 01/06/2012 tarihli ret kararı kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın tek bıçak darbesi ile mağdurun adli raporuna göre; sırt sol alt dış kısımda 1 cm.lik kesi şeklindeki yaralanmasının ne şekilde hayati tehlike geçirmesine neden olan bir duruma yol açtığına dair mağdurun tüm tedavi evraklarının İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilerek yeniden adli raporunun aldırılmasının ardından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine, sanığa atılı suç vasfının değişmesi ihtimaline göre, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak hükmün İNFAZININ DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise bu suçtan BİHAKKIN TAHLİYESİNE, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.