Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2012/10496 E. 2013/8812 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10496
KARAR NO : 2013/8812
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Cumhuriyet savcısının, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 25/1. maddesi uyarınca çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda bulunmaması karşısında, temyiz süresinin kıyas yoluyla 1412 sayılı CMUK’un 310/3. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir … olduğu gözetilerek, o yer Cumhuriyet savcısının 28.12.2010 gününde tefhim edilen hükme karşı 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra 29.03.2011 havale tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi uyarınca sadece hapis cezalarının ertelenebileceği gözetilmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan adli para cezasının ertelenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Müştekinin 25.05.2010 tarihli celsede, zararının giderilmediğini belirtip şikayetçi olması, dosya kapsamında müştekinin zararının giderildiğine dair bir bilgi-belge bulunmaması karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c maddesindeki “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Müştekinin aşamalardaki anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihinde suça sürüklenen çocuğun annesi Cahide’nin bardakla müştekinin burnuna vurarak yaraladığı, suça sürüklenen çocuğun ise müştekinin kolundan tutarak ters

çevirdiği, müştekideki kırığa neden olan yaralanmaya suça sürüklenen çocuğun değil annesi Cahide’nin sebebiyet verdiği, önce suça sürüklenen çocuğun annesinin, sonra da suça sürüklenen çocuğun müştekiye yönelik eylemde bulunduğu anlaşılmasına karşın olayın aniden gelişmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun ve annesinin eylemlerin aynı suç işleme iradesi altında müşterek fail olarak gerçekleştirildiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle suça sürüklenen çocuğun ağır neticeden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden hakkında 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.