Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2011/38575 E. 2012/4104 K. 08.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/38575
KARAR NO : 2012/4104
KARAR TARİHİ : 08.02.2012

Kasten yaralama suçundan sanık …’un (… ve … oğlu),5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/2.maddesi gereğince 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ,verilen cezanın aynı Kanununun 50/1-f.maddesi uyarınca gönüllü olmak koşuluyla 4 ay süre ile kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya çevrilmesine dair,Elazığ 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarihli ve 2008/275-2009/130 sayılı kararını müteakip,sanık hakkındaki tedbir kararının infaz edildiğinden bahisle kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8.maddesine göre düşürülmesine ilişkin aynı mahkemenin 03.03.2010 tarihli ve 2008/275-2009/130 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 15.06.2011 tarih ve 2011/7833-34214 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.06.2011 tarih ve 2011/233646 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
1)Elazığ 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarihli ve 2008/275 esas,2009/130 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre,5237 sayılı Kanunun 50/5.maddesinde yer alan “uygulamada asıl mahkumiyet,bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir”hükmü karşısında,5237 sayılı Kanunun 53.maddesine göre belli haklardan yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için kişi hakkında hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden,hapis cezası,gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına çevrilen sanık hakkında,aynı Kanunun 53/1.maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde,
2)Elazığ 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 03.03.2010 tarihli ve 2008/275 esas,2009/130 sayılı ek kararına yönelik yapılan incelemede;
Sanık hakkındaki kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde,mahkum olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden,açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen 1 nolu bozma düşüncesi ile ilgili olarak yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Elazığ 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 02.02.2009 tarihli ve 2008/275 Esas 2009/130 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, hüküm fıkrasının B bendinden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin hak yoksunluğuna ilişkin kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA, hükmün diğer bölümlerinin AYNEN KORUNMASINA,
2 nolu bozma düşüncesi yönünden ise; Elazığ 2.Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 03.03.2010 … ve 2008/275-2009/130 sayılı ek kararın hukuken yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen 2 nolu bozama isteyen düşüncesi yerinde görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesinde öngörülen şartlar oluşmadığından kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahallinde gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.