Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2011/32872 E. 2012/15865 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/32872
KARAR NO : 2012/15865
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair.

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sair temyiz itirazların reddine ancak,
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında objektif ve subjektif koşulları olan düzenlemeye göre cezaya ilişkin olanı, mahkemece belirlenen cezanın en çok 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası olmasıdır. Olayımızda bu koşulun gerçekleştiği anlaşılmıştır. Fail bakımından aranan diğer koşullar ise; daha önceden kasıtlı bir suç işlememiş bulunması, yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaat gelmiş bulunması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibariyle bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesinden ibarettir. Bu koşulların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda değerlendirilip denetime imkan sağlayacak biçimde kararda gösterilmesi gerekmektedir.
Somut olayımızda, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı tartışılmamış olup, sanığa ait önceki hükümlülük kaydının Çek Kanununa aykırılıktan olması ve bu suçla ilgili olarak 03.02.2012 tarih ve 6273 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik nazara alınarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunup, CMK’nin 231. maddesinin diğer koşullarının mevcudiyeti yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekmesi,
2- Sanığa yüklenen suçun şikayete ve bu bağlamda uzlaşma hükümlerine bağlı olduğunun anlaşılması karşısında; 19.12.006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önceki CMK’nin 254. maddesine göre uzlaşma işlemlerinin mahkeme tarafından da yapılması gerektiği ve 5560 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değişik CMK’nin 253/6. maddesinin suç tarihinde yürürlükte olmadığı gözetilmeden sanığın kovuşturma aşamasında uzlaşmayı kabul etmesine karşın şikayekçiden bu husus sorulmadan yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.