YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/9991
KARAR NO : 2011/20530
KARAR TARİHİ : 01.12.2011
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : İşgal beraat, kaçak emval kullanma suçundan mahkumiyet, hapis cezasının teciline
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Katılan idare temsilcisinin sanık hakkında ormanda işgal ve faydalanma suçundan kurulan hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen orman mühendisi raporunda, sanığın meyve fidanları dikerek işgal ettiği alanın 1436 m2 olup sanığa ait 224 ada 4 parsel içinde kaldığı ifade edilmesine karşın dosyada mevcut tapu kaydından sanığa ait 224 ada 4 parsel içinde kaldığı ifade edilmesine karşın dosyada mevcut mesahasında olduğu ve bu durumda işgal edilen alanın tapu alanından daha geniş olduğu ve aynı keşif sonucu düzenlenen fenni bilirkişi raporunda da sanığın 224, ada 4 parselin batı kısmında bulunan 218 ada 83 nolu orman parseline taşarak 515,03 m2’lik alanı işgal ettiğinin tespit edilmiş olmasına göre öncelikle orman mühendisinden bu çelişkilerin giderilmesi yönünde ek rapor istenmesi, çelişki giderilemez ise mahallinde yeniden orman ve harita mühendislerinden oluşacak üç kişilik heyet ile keşif yapılarak sanığın ormanda işgal ve faydalanma suçunu işleyip işlemediği tam olarak belirlenmeden yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
2) Üst Cumhuriyet Savcısının sanık hakkında kaçak orman emvali kullanma suçundan kurulan hükmü temyizi üzerine yapılan incelemede;
I- Sanık hakkında kaçak emval kullanma suçundan verilen cezanın, emvalin değerinin azlığı sebebi ile indirilmesinde dayanak oluşturan 6831 sayılı Kanunun 5728 sayılı kanun ile değişik 108/3 maddesinin ve yine hapis cezasının ertelenmesinde dayanılan TCK’nun 51/1 maddesinin kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesiyle CMK’nun 232-(6) maddesine aykırılık oluşturulması,
II- Sabıkası bulunmayan sanığın hakkındaki 20 günlük hapis cezasının TCK’nun 50 madde (3) bendi gereği aynı maddenin (1) bendindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan temsilcisi ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.