YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/9474
KARAR NO : 2010/12831
KARAR TARİHİ : 30.06.2010
Kasten yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1-3e, 87/1 d, 29, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına, denetim süresi içerisinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 231/8 fıkrasının c bendinde belirlenen yükümlülüğü (… Belediye Başkanlığı ve… Kaymakamlığı tarafından gönderilen ağaçlandırmaya elverişli yer listesinden uygun görülecek yer ya da yerlere sanık tarafından temin edilecek… İlçesinin toprak ve iklim yapısına uygun 500 adet ağaç fidanının dikim işinin ve bu ağaçların 1 yaşına kadar bakımının sağlanması için sanığın ilgili yer Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü veya infaz Savcılığı bünyesinde görevlendirilmesine, sanığın ikametgah adresinin farklı olması durumunda yükümlülüğün ikametgah adresinde yerine getirilmesine, sanık tarafından dikilen ağaçların tüm bakım ve koruma işlemlerinin yine aynı sanık tarafından yapılmasına, sanık tarafından dikip yetiştirilecek 500 adet ağacın 1 yaşına kadar getirilmesinden ve bu ağaçların sağlıklı ve dikilen sayıda tesliminden sonra sanığın denetim süresinin infaz edilmiş sayılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüğe aykırı davranılması halinde mahkumiyet hükmünün açıklanmasına dair… Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2009 tarihli ve 2008/258 esas, 2009/76 sayılı kararma yönelik itirazın reddine ilişkin … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/06/2009 tarihli ve 2009/582 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.05.2010 tarih ve 31842 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.06.2010 tarih ve 2010/133345 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur İhbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 09/06/2009 tarihli ve 2009/5644 esas, 2009/13118 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesinin alt bentlerinde denetimli serbestlik tedbiri olarak sanıklara yüklenecek yükümlülükler,
Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c)Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,
Şeklinde belirlenmiş olup, bunların dışında Cumhuriyet savcısının infaz yetkisini de kısıtlayacak şekilde, 500 adet fidanın sanık tarafından temin edilmesine karar vermek suretiyle sanığa mali yükümlülük getirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gibi, sanık hakkında yükümlülük belirlenirken kanun koyucunun amacına uygun, akla ve mantığa muhalif olmayan tarafları tatmin edici, denetime elverişli bir yükümlülüğe hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
CMK’nın 231/6. maddesinde “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir …” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı maddenin 8 fıkrası ise “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.” Hükmünü içermektedir.
… Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 86/1-3e, 87/1 d, 29, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında kurulan CMK’nın 231/6 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına ve bu süre içinde Belediye Başkanlığı ve Kaymakamlıkça mahkemeye gönderilen listeden uygun görülecek yer ya da yerlere sanıklar tarafından ayrı ayrı temin edilecek… ilçesinin toprak ve iklim yapısına uygun 500 adet ağaç fidanının dikim işi ile bir yaşına kadar bakımının sağlanması için sanığın… Belediye Başkanlığı bünyesinde görevlendirilmesine” karar verilmiş, karara yapılan itiraz … 1.Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir.
Buna göre;
CMK’nın 231/8.maddesi uyarınca sanık hakkında denetim süresi içinde belli yükümlülükleri yerine getirmesine karar verilebilir ise de, sanık tarafından… ilçesinin toprak ve iklim yapısına uygun 500 adet ağaç fidanının temin etmesi kendisine mali yükümlülük getirdiğinden,
Kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay C.Başsavcılığının ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/06/2009 tarihli ve 2009/582 değişik iş sayılı kararının, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.