Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2010/8200 E. 2010/21802 K. 23.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/8200
KARAR NO : 2010/21802
KARAR TARİHİ : 23.12.2010

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanık hakkında yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak;
1- Hükme esas alınan 19.11.2004 tarihli keşifte; keşfin doğru yerde yapılmasının temini açısından zabıt mümziilerinden birinin katılımı ve yer göstermesi suretiyle yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Keşif sonucu düzenlenen harita mühendislerinin raporunda, orman tahdit haritası ve tutanakları ile zeminde görülen ve ölçüm suretiyle bulunan 2604-5 ve 2607 nolu orman sınır noktaları birbirini teyit etmemiş ve hatta 2606 nolu taş bulunamamışsa da orman tutanaklarında bahsedilen kuyunun yeri baz alınarak 32 ve 33 nolu parsellerin arasındaki sınırın haritada gösterilen 2606 nolu orman sınır noktasının olduğu başlangıç kabul edilmesi halinde evin orman tahdit alanı dışında kalabileceğinin, teknik ve bilimsel olarak kesin sonuca gidilemeyeceğinin söz konusu ise de kanaatlerince dava konusu evin orman tahdit sınırları içinde kaldığının; ormanmühendisi bilirkişilerin ayrı ayrı raporlarında ise yerin orman tahdit sınırları içinde kaldığının ifade edilmek suretiyle çelişki yaratılması karşısında; mahallinde zabıt mümziilerinin de hazır bulundurularak yer gösterimleri suretiyle ormancılık ve harita tekniğinden anlaşan harita mühendisi ve orman mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla mahallinde yapılacak keşifte, orman tahdidine ait harita ve tutanaklar tahdidin yapıldığı yöntem ve aletlerle uygulanarak suça konu yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının; dava konusu evin tahdit sınırları içinde kalıp kalmadığının kesin bir şekilde tesbitinden ve tüm dosya kapsamındaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderildikten sonra hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekili ve müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.