YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/740
KARAR NO : 2012/7692
KARAR TARİHİ : 01.03.2012
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi
NUMARASI : 2007/219 (E) ve 2008/274 (K)
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
TEMYİZ EDEN : Sanık Müdafii
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1-6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükmün temyizen incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın mağdur Türkay’ı yaralaması nedeniyle kurulan hükmün temyizen incelenmesinde,
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,
a-Sanığın mağduru silahla yaşamını tehlikeye sokacak ve sağ femurda kemik kırılmasına yol açacak şekilde yaralaması eylemi nedeniyle, 5237 Sayılı Yasanın 44. maddesi gereğince aynı eylem nedeniyle oluşan birden fazla neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralamada sanığın en ağır netice doğuran arttırım nedeninden sorumlu tutulması gerektiği dolayısıyla doğru uygulama yapılsaydı sanık hakkında TCK.86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince, 6 yıl hapis cezasından TCK. 29. madde gereğince yapılacak indirim sonucunda 4 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetten hüküm kurulacakken kabule göre 86/1, 86/3-e, (87/1-d gereğince 1 kat arttırım uygulanmaksızın) 87/son, 87/3 ve 29. maddeleri uygulanmak suretiyle netice hapis cezasının 4 yıl 4 ay 15 gün olduğu ve Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas, 2008/43 sayılı kararı ” sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacaktır. ” gözönüne alınarak, sanık hakkında yanlış uygulama yapılması,
b-26.04.2007 günlü duruşmada tanık M.. D..’a yemin yaptırılmayarak CMK.’nun 54’ncü maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan C.M.U.K. 326. maddesi gereğince kazanılmış hak saklı kalmak kaydı ile hükmün 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.