Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2009/565 E. 2011/21692 K. 07.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/565
KARAR NO : 2011/21692
KARAR TARİHİ : 07.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.11.2007 … 2007/8-171 esas, 2007/235 sayılı kararında açıklandığı üzere; suç tarihinden sonra 15.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesi ile bazı koşulların gerçekleşmesi halinde çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması imkanı getirilmiştir. Objektif ve subjektif koşulları olan düzenlemeye göre cezaya ilişkin olanı, mahkemece belirlenen cezanın en çok 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası olmasıdır. Olayımızda bu koşulun gerçekleştiği anlaşılmıştır. Fail bakımından aranan diğer koşullar ise; çocuğun daha önceden kasıtlı bir suç işlememiş bulunması, yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaat gelmiş bulunması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibariyle bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesinden ibarettir. Ancak, çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması durumunda bu koşul aranmayabilir. Yasa maddesinde belirtilen bu koşulların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda değerlendirilip denetime imkan sağlayacak biçimde kararda gösterilmesi gerekmektedir.
Somut olayımızda objektif koşul oluştuğu halde, kararda 5395 sayılı ÇKK nunun 23. maddesinde faile ilişkin olarak öngörülen şartlardan hangisinin ya da hangilerinin oluşmadığına dair mahkemece denetime imkan verecek şekilde bir değerlendirme yapılıp hükmün gerekçesinde gösterilmeden sadece “ 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 23/1 maddesi uyarınca mağdurun zararı giderilmediğinden mahkememizce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına.” şeklinde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.