YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/4683
KARAR NO : 2012/4037
KARAR TARİHİ : 08.02.2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair.
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanığın yaralama eylemi nedeniyle kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
İddianamenin kabulü kararı okunmadan duruşmanın başladığı açıklanmış ise de; CMK’nun 191/3-b maddesi uyarınca iddianame ve eklerinin okunduğu ve bunun iddianamenin kabulü kararının okunmasını da kapsadığının kabulü gerektiği ve bu husus sonuca etkili görülmediğinden,
Sanığın, silahla yaşamsal tehlike oluşturacak şekilde katılanı yaralama eyleminden dolayı hüküm kurulurken öncelikle 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde belirlenen ölçütler nazara alınarak aynı yasanın 86/1 maddesinden temel hapis cezası takdir ve tayin olunduktan sonra, sırasıyla 86/3-e ve 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulaması denetime elverecek şekilde hükümde gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, sonuç ceza itibarı ile sonuca etkili görülmediğinden, tebliğnamedeki bu hususlar yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’nın 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK’nın 53/1-a, b, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan 53/3 maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle usul ve yasaya uygun hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanığın 6136 SK’na muhalefet eylemi nedeniyle kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562.maddesinin 1.fıkrası uyarınca, CMK.nın 231/5,14. madde ve fıkralarında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza sınırının 2 yıla çıkartılması ve soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı suç olma şartının kaldırılması kuralları gereğince bu hususların mahalli mahkemece birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.