Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2009/22688 E. 2010/422 K. 28.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/22688
KARAR NO : 2010/422
KARAR TARİHİ : 28.01.2010

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Katılan idarenin sanıklar … ve … haklarındaki 14.02.2008 tarihli temyiz talebi kararın yüzüne karşı 05.12.2007 tarihinde açıklanmış olması karşısında 7 günlük yasal temyiz süresi geçirilerek verildiği anlaşılmada usul ve yasaya uygun bulunmadığından CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Katılan idarenin diğer sanıklar … ve … haklarındaki temyiz isteğinin incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilip yapılan değerlendirmede;
1- Hükmün başında sanıklardan …’ın açık kimliğinin yazılmaması ile CMK’nun 232(2) b) maddesine aykırılık oluşturulması,
2- Sanık … hakkında kaçak emval bulundurma suçundan verilen hükmün incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle zamanaşımını kesen son işlem olan sorgu tarihi olan 14.01.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 Sayılı TCK’nun 102/4. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA ve sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’nun 322/1 ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3- Her iki sanık hakkında 6831 sayılı Yasanın 98. maddesi ile kurulan hükmün değerlendirilmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanunla, özel nitelikte olan 6831 Sayılı Orman Kanununda getirilen köklü değişikliklerin ve ceza sisteminin lehe hükümlerinin bütün halinde değerlendirme sonucu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 7. maddesi dikkate alınarak sanık lehine uygulanması gerekliliği ve 5728 Sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası uyarınca CMK’nun 231/5, 14. madde ve fıkralarında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza sınırının 2 yıla çıkartılması ve soruşturma ile kovuşturması şikayete bağlı suç olma şartının kaldırılması kuralları gereğince bu hususların mahalli mahkemece birlikte değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bozmaya uyularak verilen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.