Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2007/6494 E. 2010/11253 K. 16.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2007/6494
KARAR NO : 2010/11253
KARAR TARİHİ : 16.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık hakkında 6136 sayılı yasanın 13/1 maddesinden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-)Hakime TCK’nun 61.maddesine göre temel cezayı belirlerken olayın özelliği, failin kişiliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Dosyamıza konu olayda ruhsatsız silah taşıdığı anlaşılan sanığın belirtilen bu ilkeler doğrultusunda ve TCK’nun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine” hükmolunacağı hükmü de nazara alınarak temel cezanın alt ve üst sınır arasında belirlenmesi gerekirken dosyaya uygun düşmeyen gerekçelerle ve aynı gerekçelerin yaralama suçunda cezanın alt sınırdan tayininde neden olarak gösterilmesi suretiyle çelişkiyede düşerek en üst sınırdan ceza tayin edilmesi,
b-)5237 sayılı yasada tekerrür nedeniyle, cezada arttırım öngörülmediği, lehe kanun tespitinde bu hususun dikkate alınması gerektiği gözetilmeden denetime elverişli olmayan değerlendirmeyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA,
II- Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmemesine gelince;
Koşulları bulunmadığından hakkında 5271 sayılı CMK’nın değişik 231. maddesinin tatbiki mümkün görülmemiştir.

Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine.Ancak;
a-)19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı yasa değişikliğinden önceki hali ile 5237 sayılı yasanın 87/3 maddesinde düzenlenen kemik kırığına neden olan yaralama eylemlerinin müstakil bir suç ve yaptırıma bağlanmış olmasına, yasa metninde önceki 86.maddeye atıf yapılmamış bulunmasına göre, katılanda meydana gelen kemik kırığının katılanın hayat fonksiyonlarına etkisine göre maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında cezanın tayini ile yetinilmesi gerektiği, ancak katılanın silahla yaralanmasının temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşma sebebi olarak belirlenmesi yerine, 5237 sayılı yasanın 87/3 maddesi ile temel ceza tayin olunduktan sonra aynı yasanın 86/3-e bendi ile artırım yapılması,
b-)Katılanda ateşli silah yaralanması sonucu “olekranon parçalı kırığı” oluştuğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 87/3 maddesine göre kırığın hayat fonksiyonlarına etkisini gösterir rapor alınmadan hüküm kurulması,
c-)1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından önceki ve sonraki yasa karşılaştırması sonucunda 5237 sayılı TCK’nun lehe kabul edilip uygulanması sırasında 765 sayılı TCK’nın 81 maddesi gereğince cezada artırım ve karma uygulama yapılamayacağı gözetilmeden sanığın cezasında tekerrür nedeniyle artırım yapılarak sanığa fazla ceza tayini yoluna gidilmesi,
d-)Sanığa netice olarak hapis cezası verildiğinden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53 maddesinin tatbik edilmemesi,
e-)Gerekçeli karar başlığına suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 Sayılı CMK’nun 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
Sanığın sabıka belgesindeki tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme ve infaz şerhini içeren onaylı birer örnekleri getirtilmeden yazılı şekilde uygulama ile hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeblerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.