Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2007/3116 E. 2010/5813 K. 31.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2007/3116
KARAR NO : 2010/5813
KARAR TARİHİ : 31.03.2010

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair,

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Öldürme kastının belirlenmesinde yaranın öldürücü derecede olması, darbenin isabet noktası belirleyici ölçütlerde nazara alınması yanında failin fiilin icrasından önce ve icra anındaki sözleri, olayın gelişimi ve olay öncesinde sanıkla mağdur arasında öldürmeyi gerektirebilecek yoğunlaşmış husumet bulunmamasına nazara alınarak tüm unsurlar birlikte değerlendirilerek öldürme kastı belirleneceğinden müştekinin olay sonrası ilk beyanları, 14 yaşında olan sanığın kastın mahkemenin değerlendirmesine göre de yaralamaya yönelik olduğu ve değerlendirmenin de dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından tebliğnamenin düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Ancak
765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK karşılaştırması yapılırken 5237 sayılı TCK kapsamında organlardan birinin yitirilmesini doğuracak şekilde silahla yaralama suçlarından ceza tertip edilirken, Kanunun 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi, temel cezanın suçun silahla işlenmesi nedeniyle 86/3-e maddesi gereğince artırılması, daha sonra yaralama fiilinin mağdurun organlarından birinin yitirilmesi nedeniyle de cezanın aynı Kanunun 87/2 –b maddesi uyarınca iki kat artırılması, bu miktarın 8 yıldan az olması halinde aynı kanunun 87/2- son maddesi uyarınca sekiz yıla yükseltilmesi, sekiz yılı geçmesi halinde bu cezanın tayin edilmesi, daha sonraki indirim nedenlerinin sözü edilen bu miktar üzerinden yapılması, aynı yaralanmada aynı Kanununun 87/1.maddesindeki neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama hallerinin bulunması halinde ayrıca bir artırım yapılamayacağı ve aynı Kanunun 31/2.maddesine göre indirim oranının 2/3 olduğunun nazara alınarak karşılaştırma yapılması gerekirken yazılı şekilde karşılaştırma yapılarak hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 31/3/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.