Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2020/1815 E. 2020/4310 K. 15.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1815
KARAR NO : 2020/4310
KARAR TARİHİ : 15.12.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat … gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, taraflar arasında Expo 2016 Antalya Ajansı Kültürel Etkinliklere İlişkin Hizmet Alım Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hizmet süresi boyunca müvekkilince hazırlanan 15 adet hak ediş raporundan ilk 11 tanesinin davalı tarafça ödendiğini, ancak bir takım haksız gerekçelerle sonraki hak ediş bedellerinin eksik ödendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.831.169,00 TL tutarındaki bakiye hak ediş bedeli alacağının ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla toplam talebini 9.689.026,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili, 15 no.lu hak edişe kadar olan ödemelerin yapıldığını, hak edişlerden yapılan kesintilerin taraflar arasındaki mutabakatlara dayalı bulunduğunu, gerekli incelemenin ardından 15 no.lu hak ediş alacağının da ödendiğini, iş eksiltme ile ilgili olarak hizmet alım sözleşmesinde hüküm bulunduğunu ve sarf malzemelerinde artışa gidilebilmesi için müvekkilinin onayının bulunması gerektiğini, davacının talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesinin 13.11.2017 tarihli kararıyla, 12, 13, ve 14 no.lu hak edişlere ilişkin eksik ödenen 8.828.169,00 TL’nin, yine 14 no.lu hak edişe ilişkin eksik ödenen 107.624,00 TL’nin ve 15 no.lu hak edişe ilişkin eksik ödenen 661.133,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve 227 E., 1985 K. sayılı ilamıyla, dava konusu hak ediş ödemelerinde kesintiye gidilmesinin haksız olduğu, bu itibarla davalı tarafın esasa ilişkin istinaf başvurusu yerinde olmadığından reddine karar verilmiş, ancak kamu kurumu olan davalı taraf aleyhine harca hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, anılan hususu ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 29.05.2019 tarih ve 682 E., 2452 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasında imzalanan 15.04.2016 tarihli mutakabat metninde kullanılacak sarf malzemelerinin asgari düzeyde belirlendiği ve yine aynı metinde artışların davalının onayı ile yapılacağının düzenlendiği, davacı tarafça düzenlenen 05.05.2016, 13.06.2016 ve 18.07.2016 tarihli hak edişlerde mutabakatın dışına çıkılarak asgarisi belirlenen sarf malzemelerinde artış yapıldığı ve davalının onayının alınmadığı, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalı yararına bozulmuştur.
İlk derece mahkemesince, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
HMK’nın 373/2. maddesi hükmü uyarınca, bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
Yukarıda açıklandığı üzere, ilk derece mahkemesinin 13.11.2017 tarihli kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan kabul edilip, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizce bozma karar verilmiştir.
Dairemizce bozulmasına karar verilen karar, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve 227 E., 1985 K. sayılı kararıdır. Bölge adliye mahkemesinin yeniden esas hakkında verdiği karar dairemizce bozulduğundan, bozma ilamının sonuç kısmında, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere, bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, maddi hataya dayalı olarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, bozma ilamına uyularak işbu temyize konu karar verilmiş ise de dosyanın maddi hata sonucu ilk derece mahkemesine gönderilmiş olması yasal olarak yetkisiz olan ilk derece mahkemesini yetkili hale getirmez. HMK’nın 373/2. ve 3. maddesi hükümleri uyarınca, bozmaya uyulup uyulmayacağı konusunda ve sonucuna göre işin esası hakkında karar verme yetkisi bölge adliye mahkemesine ait olup, ilk derece mahkemesince bu husus gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru olmayıp, verilen karar yok hükmündedir.
O halde sonuç olarak yetkisiz ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın “yok hükmünde olduğunun tespitiyle; kararın bozulması suretiyle ortadan kaldırılmasına” ve Dairemizin 29.05.2019 tarih ve 682 E., 2452 K. sayılı bozma kararı uyarınca dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yok hükmünde olduğu tespit edilen ilk derece mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.