Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2019/2824 E. 2020/4137 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2824
KARAR NO : 2020/4137
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin dokuz kurucu üyesinden biri olduğunu, kurucu üye olarak ödemesi gereken katılım borcunu ödediğini, üyelik hakkı olarak kendisine yapılan inşaatta bir daire verilmesi gerektiği halde dairesinin verilmediğini ileri sürerek mevcut dairelerden en büyük olanının müvekkili adına tapuya tesciline, mümkün olmazsa taşınmazın belirlenecek rayiç değerinin tazminat olarak davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kurucu üye olduğu hususunun doğru olduğunu, kurucu üye olarak yapmış olduğu tüm ödemenin toplam 72,50 TL olduğunu, bunun dışında herhangi bir ödemede bulunmadığını, adlarına daire tahsis edilen tüm üyelerin taşınmaz bedeli olarak kooperatife yüklü ödemelerde bulunduklarını savunarak yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının diğer kurucu üyelerle aynı statü ve koşullara sahip olduğu, diğer kurucu üyelere tahsis edilen daire gibi davacıya da dairesinin teslim edilmesi gerektiği, ancak davalı kooperatifin davacı üyeye tahsis edebileceği dairesi bulunmadığından eşdeğer dairenin dava tarihi itibariyle, rayiç değeri olan 150.000,00 TL’ nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından hakkında bir çıkarma kararı bulunmayan kooperatif üyesi davacının, diğer kooperatif üyeleri ile, eşitlik ilkesi gereği eşit hak ve sorumluluklara sahip olduğu, dosyada üst birlik yönetimine, alt yapı adı altında yapılan bir takım ödemeler görülse de, davalı kooperatifin, 9 adet kurucu üyeye, anahtar teslim tahsis sorumluluğunun gereği, bu bedellerden düşen payın istenemeyeceği, diğer kurucu ortaklardan herhangi bir katkı bedeli ya da ödeme yapılmasına ilişkin karar olmadığı gibi, dosyada ödeme yapıldığına dair belgede bulunmadığı, yapılan
ödemelerin yazılı belgeyle kanıtlanabileceği, tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, davacıya tahsis edilecek bir konut bulunmadığı, fiili imkansızlık nedeni ile ortaklık haklarından dolayı davacının tazminat talebinde bulunabileceği, taşınmazın dava tarihi itibari ile rayiç bedelinin 150,000,00 TL olduğu tespit edildiği, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararının esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.