Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2019/166 E. 2019/203 K. 29.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/166
KARAR NO : 2019/203
KARAR TARİHİ : 29.01.2019

MAHKEMESİ :… Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, miras bırakan …’ın davacı kooperatifin üyesi olduğunu, miras bırakanın 04.10.2012 tarihinden itibaren üyelik aidatlarını ödemediğini, mirasçılarının bu borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını, bu sebeple davalılar aleyhine davalıların borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, dvaaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacı kooperatif, davalılar hakkında kooperatif üyesi olan davalıların murisinin üyelik aidatından kaynaklı başlatılan … takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, hukuki uyuşmazlık Kooperatifler Kanunu 99.maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle TTK 4 ve 5.maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
HMK’nın 353/1- a/3. maddesinde; “Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği”, 362/1-c maddede ise; “Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği” düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 29.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.