Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2019/1585 E. 2020/2648 K. 07.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1585
KARAR NO : 2020/2648
KARAR TARİHİ : 07.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
– KARAR-
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçiler lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçilere icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin işçilik alacaklarından hiçbir sorumluluğunun olmadığını, … Ltd. Şti. vekili, … Ltd. Şti. müvekkilinin işçilik alacaklarından kendi dönemi ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalılar ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalılar bünyesinde çalışan işçilere yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği gerekçesiyle davalıların sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ve davalı …. Şti.vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13. HD tarafından son işveren olan davalı …. Şti.’nin ihbar tazminatının tamamından, kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarından davalı yüklenicilerin dönemine göre sorumlu tutulması gereğine dayanılarak hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak alınan davalıların sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, rücuen alacak davasıdır. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun’un 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden
değerleme oranı da dikkate alındığında, 2018 yılı için 2.590,00 TL’dir. Davacı vekilince temyize konu yapılan 1.513,91 TL’lik kısım yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.