Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2019/1474 E. 2019/3867 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1474
KARAR NO : 2019/3867
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmalı ve davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacılar vekili Avukat … ile asıl ve birleşen davada davalı şirket vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Asıl davada davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 04.08.2010 tarihli anlaşma imzalandığını, bu anlaşmaya göre Afganistan’da yapılan ihalenin takip edileceğini, müvekkillerinin, davalıyı proje ile ilgili olarak teknik ve idari anlamda bilgilendireceğini, istekleri üzerine 09.08.2010 tarihinde Afganistan’da yapılan ihaleye katılmalarının sağlandığını, Afganistan Enerji Bakanlığının ihaleden sonra davalıya sözleşmenin imzalanması için süre vermesine rağmen davalının sözleşmeyi imzalamadığını bunun üzerine Bakanlığın, davalının 163.000,00 USD’lik teminat mektubunu mevzuat gereği irat kaydettiğini, davalının bu davranışlarıyla müvekkillerinin Afganistan’da ki itibarının zedelediği gibi danışmanlık ücretini de ödenmediğini ileri sürerek, 50.000,00 USD hizmet bedeli ile şimdilik 10.000,00 USD ceza-i şartın tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada sözleşmenin 3.1 maddesi gereği bakiye ücret alacağı olan 270.700,00 USD alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, aracılık edildiği ileri sürülen işin sözleşmeye bağlanmaması sebebiyle davacının ücrete hak kazanamadığını, müvekkili şirketin ihaleye katıldığını ve ihalenin de üzerinde kaldığını ancak ihale sonrası henüz sözleşme imzalanmadan önce işveren idarece işin ifası için gerekli güvenliğin sağlanacağının taahhüt edilmemesi nedeniyle müvekkili şirketin riskli gördüğü sözleşmeyi imzalamadığını, birleşen davada talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/9161 E. 2015/2220 K. sayılı ilamı ile taraflar arasındaki sözleşmenin ticari tellallık sözleşmesi olduğu, sözleşmede seçimlik ceza-i şart kararlaştırıldığından aynen ifa isteyen davacının ceza-i şart isteyemeyeceği, davalının sözleşmeyi imzalamaktan kaçındığı bu durumda davacıya kusur yüklenemeyeceği, Afganistan’da yaşanan güvenlik sorunlarının ileri sürülerek sözleşmenin imzalanmadığı ancak davalının basiretli davranma yükümlülüğü olduğu ve davacının ücrete hak kazandığı belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, davacının ücrete hak kazandığı, sözleşmenin 3.1 maddesi uyarınca 320.700,00 USD ücret alacağı olduğu, asıl davada talep edilen 50.000 USD’nin davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili gerektiği, birleşen davada ise bakiye alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle zamanaşımı def’inin Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 5. maddesi kapsamında bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacı ve davalı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunun taraflar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak, karşılıklı birbirlerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.