YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/828
KARAR NO : 2019/173
KARAR TARİHİ : 28.01.2019
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı üçüncü kişiden davalı kooperatifin 398-A numaralı hissesini devraldığını, davalı kooperatif tarafından müvekkilinin 1. etap 398 sayılı üyesi olarak değil sanki yeni bir üye gibi 1797 sayılı üye olarak kayıtlara geçirildiğini, müvekkilinin hisse devrinden sonra gerekli ödemelerini yaptığını ancak bir dönem müvekkilinin kızı tarafından yapılan ödemelerin hesaba geçmemesi sebebiyle müvekkilinin üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2008/124 Esas sayılı dosyası ile usulüne uygun ihraç edilmediğinin, boş daireler bulunduğunun ve bu dairelerin müvekkiline verilebileceğinin belirlendiğini, bunun üzerine de davalı kooperatif ile anlaşma sağlanarak 06.04.2009 tarihli yönetim kurulu kararının alınması üzerine, dava dosyanın takip edilmediğini, kooperatifin 1. etap üyelerinin tamamına dairelerini tahsis etmiş olmasına rağmen müvekkili adına daire teslimi yapılmadığını, müvekkilinin kuralara dahil edilmediğini, kooperatifin eşit işlem ilkesine aykırı hareket ettiğini, müvekkilinin dairesini alıp oturamadığını ve kiraya veremediğini ileri sürerek öncelikle bitmiş bir dairenin müvekkiline teslimine, teslim edilmeyen daire nedeniyle rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak maddi zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama aşamasında talebini ıslah ederek bitmiş, oturulabilir vaziyette bulunan dairelerden bir tanesinin teslimine, 13.459,60 TL. kira kaybı alacağının da tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece, davacı ile aynı durumda olan bir kısım ortakların 24.03.2002 ve 07.09.2008 tarihli kuralara katılmasına rağmen davacının kuraya dahil edilmediği, 2002 yılında tahsis edilen dairelerin 23.12.2007 tarihinden dava tarihine kadar ki kirasının 5.274,30 TL. olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bitmiş ve oturulabilir bir dairenin kooperatifçe davacıya teslimi gerektiğinin tespitine, 5.274,30 TL. kira alacağının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 31.03.2015 tarihli ve 2014/6907 E. 2015/2154 K. sayılı ilamıyla, Dairemizin bozma ilamıyla 07.09.2008 tarihli genel kurul gereğince değerlendirme yapılması gerektiği belirlendiğinden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu bu durumda da davacının kira tazminatı isteminin 07.09.2008 tarihli kura işlemine göre anılan Kanun’un 23. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuş, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın …/…
kısmen kabulü ile bitmiş ve oturulabilir bir dairenin kooperatifçe davacıya teslimi gerektiğinin tespitine, 3.688,30 TL. kira alacağının 1.000,00 TL.sinin dava, bakiye kısmının ise ıslah tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.