Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2018/326 E. 2020/3913 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/326
KARAR NO : 2020/3913
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Vek. Av. Abdulkerim Çetinkaya

Taraflar arasındaki kooperatifin dağılması istemli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı kooperatifin yapılan denetimler sonucu üç yıl üst üste genel kurul yapmadığının tespit edildiğini, davalıların ceza-i sorumlulukları olması nedeniyle şikayet ettiklerini, yapılan yargılama sırasında davalıların genel kurul yapmadıklarına ilişkin ikrarlarının olduğu ve haklarında HAGB kararı verildiğini ileri sürerek kooperatifin feshine karar verilerek tasfiye heyeti atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; kooperatifler Kanunu’nun 45.maddesi gereği olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içindeve en az yılda bir defa yapılmasının zorunlu olduğu, davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısını en son 14.07.2012 yılında yaptıkları, davalıların ceza mahkemesindeki beyanları ve davalı …’in ikrarı ile birdaha toplantı yapmadıkları, üç yıl toplantı yapılmadığı gerekçesiyle açıln davanın kabulü ile kooperatifin feshine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi tarafından; davacı tarafından ilk derece mahkemesi tarafından kendilerine vekalet ücreti takdir edilmediği, kararın bu yönden düzeltilerek onanmasını talep ederek istinaf başvurusunda bulunulduğu, davalı tarafından üç yıl üst üste genel kurul yapılmadığından dolayı feshinin talep edildiği, kooperatifin amacına ulaşma imkanının bulunmadığı iddiasına dayanılmadığı, feshe ilişkin bu davanın bakanlık tarafından açılamayacağı, davacının aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı olmadığı, dava şartı olması nedeniyle ileri sürülmese dahi re’sen göz önüne alınabileceği gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de; dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/6 maddesi uyarınca davalı kooperatifin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Üst üste 3 yıl genel kurul yapılmamış olması halinde kooperatifin feshedilmiş sayılacağı kanunun ifadesidir. Ancak, bu tasfiyenin sağlanması için tasfiye memurunun atanması konusunda mahkemeden talepte bulunulmasına engel bir durum yoktur. Kooperatifler Kanunu’nun 86/2 maddesi uyarınca Ticaret Bakanlığının kooperatifleri denetim yetkisi de nazara alındığında en azından tasfiye memurunun atanmasının kabulü gerekirken istinaf isteminin usulden reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın HMK’nun 373/2. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi gönderilmesine, kararın bir suretinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine 30.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.