Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2018/2462 E. 2019/227 K. 30.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2462
KARAR NO : 2019/227
KARAR TARİHİ : 30.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre de müvekkili müteahhidin tüm edimlerini yerine getirdiğini, hatta müvekkilinin fazla imalât yaptığını, buna rağmen mülk sahibinin sözleşmede belirtilen tarihlerde müteahhidin hak etmiş olduğu tapuların devrini vermediğini, bunun yanında davalılar ile muhtelif tarihlerde iki adet protokol imzalandığını, bu protokollere göre de davalıların hissesine düşen 8 numaralı bağımsız bölüm ile 15 numaralı bağımsız bölümün değiştirildiğini, daha sonra da 15 numaralı bağımsız bölüm ile 13 numaralı bağımsız bölümün değiştirildiğini, bu değişmeler yapılırken davalıların müvekkiline daire farklarını vereceklerken halen daha bu farkların ihtarnameye rağmen verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 10.000,00 TL’nin davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının tüm edimlerini yerine getirdiği yönündeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin tapuyu geç vermesinin söz konusu olmadığını, davalının inşaatı geç teslim etmesi ve eksik hatalı imalatlardan dolayı dava açıldığını ve bu davada müteahhit tazminat ödemeye mahkum edildiğini, izah edilen nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye ve ek sözleşmeye göre davacıya tapu devinin yapıldığı, yükleniciye düşen dairelerde yapılan değişiklik nedeniyle değer farkı meydana geldiği ve fazla imalatın gerçekleştiğinin alınan raporlarla da sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 298/2. maddesi uyarınca, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öte yandan kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması, yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi ile HMK’nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz. Kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılması halinde, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar Sayılı … İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmadan yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmelidir.
Somut olayda mahkemece kısa kararda 103.073,00 TL’ye hükmedilmişken, hükmün gerekçesinde 113.073,00 TL’ye hükmedilerek kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu durumda mahkemece gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.