YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/186
KARAR NO : 2020/3329
KARAR TARİHİ : 28.10.2020
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, mahkemenin 02.03.2016 tarihli kararı ile davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, davacının iyileştirme projesi kapsamında faaliyetlerine devam ettiğini, kayyım heyeti raporlarında davacının ödeme planına uygun olarak borçlarını ödemeye başladığını, iflasın ertelenmesi süresinin uzatılmasının hem üstlendiği işlerin, hem de iktisadi hayatının devamı için zorunlu ve kaçınılmaz olduğunu 03.03.2017 tarihli dilekçesi ile ileri sürerek, iflas erteleme süresinin bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunma tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin, birinci iflas erteleme süresinin bir yıl daha uzatılması talebi ve davasının, iflas erteleme süresinin dolduğu tarihten sonra açılmış olduğu, iflas erteleme süresinin uzatılması talebinin iflas erteleme süresi dolmadan yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK’nın m.179). İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan İ.İ.K.’nun 179/b-4 maddesinde iflas ertelemenin azami bir yıl olduğu bu sürenin uygun görülen sürelerle arttırılabileceği, ancak 4 yılı geçmeyeceği belirlenmiştir. İflas erteleme kurumu az yukarıda bahsedildiği gibi borca batıklıktan kurtulması mümkün kooperatif ve şirketlere bu hakkı tanımaktır. Bu kabulden hareketle ilk erteleme içen verilen 1 yıl ile sonradan verilmesi mümkün uzatma sürelerini iflas erteleme kurumunun içinde bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Bu nedenledir ki ilk erteleme talebi kesinleşmeden uzatma talepleri hakkında karar verilmesi dairemizce uygun görülmemektedir. Ayrıca iflas erteleme talebi aynı zamanda iflas talebini de içerdiğinden mahkeme borca batık olduğunu belirlediği bir şirket için şartları varsa erteleme kararı verecek, iflas erteleme şartlarının bulunmadığı sonucuna varması halinde de iflas kararı verecektir. İ.İ.K.’nun 179/b-5 maddesinde mahkemenin şirketin mali durumunun iyileşmesinin mümkün görülmemesi halinde iflas kararı, borca batıklıktan kurtulmuş ise red kararı verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu maddede belirlenen husus mahkemece re’sen nazara alınabilecektir.
Somut olayda davacının iflas erteleme kararının sona ermesinden 1 gün sonra talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. İflas erteleme kurumunun bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemece talep hakkında inceleme yapılıp eldeki davaya uygulanması gereken İ.İ.K.’ nun mülga179/b-4 maddesinde belirlenen süre de nazara alınarak uyuşmalık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.