Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2018/1621 E. 2019/3073 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1621
KARAR NO : 2019/3073
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ : Kanun Yararına Temyiz Bürosu

Taraflar arasındaki, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kesin kararın, kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı’nın talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı kooperatif güzargahlarının uzun yıllardan beri fili olarak …ve … hattı olarak ayrıldığını, …hattında 22 ortaklık,… hattında ise 11 ortaklık hakkı bulunduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunca 11 ortaklık daha ihdas edildiğini, bu ortaklıklara, çalışma ve ortaklık şekli ile güzergah belirtilmeksizin, yeni üyeler alındığını, alınan yeni üyelerin bir kısmının da kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduğunu, bu yönetim kurulu kararının yasaya ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısı gündeminin 7. maddesinde, güzergah belirtilmeksizin bu 44 ortaklıktan 2,5,7,9…44 no.lu 22 adet ortaklığın otobüs kullanılan, 1,3,4,6…40 no.lu 22 adet ortaklığın ise minibüs kullanılan ortaklık hakkı olarak kaydedilmesine karar verildiğini, gündemin 8. maddesinde anılan yönetim kurulu kararlarının iptali için sundukları teklifin reddedildiğini, gündemin 9. maddesinde kabul edilen iç tüzük hükümlerinin ise yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürürek, davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısı gündeminin 7,8 ve 9. maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu kararlarda yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurullarına aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkmeece, taraflar arasındaki sulh anlaşması hükümleri uyarınca, davanın kısmen kabulü ile dava konusu genel kurulda tespit edilen 44 adet ortaklıktan, 2,5,7,9…44 no.lu 22 adet ortaklığın Taşucu-Mersin hattında çalışma hakkı sağlayan otobüs kullanmaya ilişkin ortaklık hakkı olarak, bunların dışında kalan 1,3,4,6…40 no.lu 22 adet ortaklığın ise… hattında çalışma hakkı sağlayan minibüs kullanmaya ilişkin ortaklık hakkı olarak tespitine, diğer taleplerin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2018 tarih ve 2018/46255 E. sayılı yazılarıyla; Kooperatifler Kanunu hükümleri gereğince, mahkemenin genel kurulun yetkisine giren bir konuda (hangi aracın hangi güzergahta çalışacağına ilişkin) davada taraf olmayan diğer kooperatif üyelerinin hukuki durumlarını da etkileyecek şekilde karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, hükmün HMK’nın 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul, bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya ana sözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Genel kurulun yetkisine giren bir hususta genel kurulca verilmiş bir yetki olmaksızın yönetim kurulunca karar alınması mümkün değildir. Genel kurul kararının iptali istemiyle açılmış bir davada, yönetim kurulunca, genel kurul kararının değiştirilmesi sonucunu doğuracak nitelikte sulh anlaşması yapılması yasaya aykırıdır.
Öte yandan, kooperatif genel kurul kararının iptali davasına bakan mahkemenin, yargılama sonucunda davanın kabulü gerektiği sonucuna varması halinde, iptal kararı vermekle yetinmesi, genel kurulun yerine geçerek karar vermemesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece, anılan yasal düzenlemelere aykırı sulh anlaşmasına değer tanınması ve bu anlaşmaya dayalı olarak kooperatif genel kurulun yetkisine giren bir konuda karar tesis edilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2010 tarih ve 2009/313 E., 2010/127 K. sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.