Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2018/1602 E. 2018/5064 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1602
KARAR NO : 2018/5064
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkiline kura ile tahsis edilen dairenin, hukuka aykırı olarak diğer davalı … adına tahsis edildiğini ileri sürerek davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile dairenin müvekkili adına tescilini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde 100.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Davanın açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 15.11.2012 tarih ve 4577 E.- 6711 K. sayılı ilamıyla, uyuşmazlığın davalının kooperatifle olan üyelik ilişkisinden kaynaklandığı ve 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle kooperatif merkezinin … olduğu, bu durumda HUMK’nın 17. (HMK’nın 14.) maddesi uyarınca, davalı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer itibariyle yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm tesisi kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece, Kooperatiler Kanunu’nun 99. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağının düzenlendiği, bu nedenle söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve karar kesinleştiğinde dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK’nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörülmeyen HUMK’nın göreve

ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında “Mahkememizin görevsizliğine” ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine “Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.